bozkir.net Bozkir Forum Arsivi 10 Nisan 2025 - 19:55 *
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun.

Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz
Duyurular:
Mesaj yazmaya başlamadan önce Forum Kurallarını Okuyunuz.
 
 
Sayfa: [1]   Aşağı git
Gönderen Konu: Hac hikayeleri  (Okunma Sayısı 2559 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
hakiki
Aktif Üye
**
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 937



« : 12 Kasım 2008 - 22:03 »

Osmanlılar zamanında 1900’lü yıllarda, mukaddes topraklarda bugünkü gibi otel sistemi yokmu?.

 

Çünkü buralarda yaşayan halk günlerce önceden şehir dığına çıkar, hiç tanımadığı bir yerden hac yapmak maksadıyla gelen kişileri karışlar ve bundan da büyük şeref duyarlarmış.

 

İşte böyle bir hac mevsiminde, takriben 1903-1904 yıllarında, Mekke halk? yine hacıları karışlamak üzere şehir dığına çıkmış.

 

Bunlardan biri, gözüne kestirdiği uzun boylu, endamlı, sakallı, normal giyimli birisinin yanına yaklaşarak, kendisini evinde misafir etmek istediğini bildirip, eğer gelirse büyük şeref duyacağını söyleyerek rica minnet evine davet etmiş.


Gelen zat hac müddeti boyunca o kişinin evinde kalmış. Hac zamanı bitiminde bu iki kişi helalleşerek ayrılmışlar.

 

Ayrılırken, hacı olan zat, hane sahibine bir kese altın hediye etmek istemiş.

 

Hane sahibi bu altınları kabul etmek istememişse de, hacı olan zat fevkalade İsrar edince, ev sahibi kabul etmek zorunda kalmış.

 

Bir de mektup bırakıp ev sahibine demiş ki:

“Bu mektubu ben gittikten en az bir gün sonra Mekke Emiri’ne teslim et!”

 

Hacı gittikten bir müddet sonra hane sahibi kendi kendine: “Allah, Allah! Ben kiim, koskoca Mekke Emiri kim, bu mektubu yazan o hacı kim!” diye düğünmüş.

 

Derken hanımı mektubu Mekke Emiri’ne muhakkak vermesi gerektiğini, aksi halde vebal altında kalacağını söyleyerek beyini ikna etmiş.

 

Neticede çeşitli mercilerden geçerek mektubu Mekke Emiri’ne vermiş. Emir mektubu açınca hemen ayağa kalkmış, selam durmu? ve hane sahibine sormu?:

 

- şimdi nerede bu misafir ettiğin zat-ı muhterem?

- Efendim, haccını tamamlayıp memleketine döndü.

- Bak mektup nasıl bağlıyor: “Ben Harem-i Şerifin Hadimi Halife-i Müslimin Sultan Abdülhamid Han-ı Sani ki.”

 

Bunu duyan adam bayılmış ve 2 gün kendine gelememiş.

 

İşte Sultan Abdülhamid Han, devletin bekasını ve belki de mütevazı bir hac yapamayacağını düğünerek, kimseye haber vermeden hac vazifesini yerine getirmiş ve efendimizi (s.a.v) ziyaret ile şereflenmiştir.
Kayıtlı

Nice  insanlar gördüm, üstünde elbise yok.
Nice elbiseler  gördüm, içinde insan yok.

                             Mevlana
AliRizaOzaslan
Aktif Üye
**
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 903


« Yanıtla #1 : 13 Kasım 2008 - 08:26 »


İşte Sultan Abdülhamid Han, devletin bekasını ve belki de mütevazı bir hac yapamayacağını düğünerek,

kimseye haber vermeden hac vazifesini yerine getirmiş ve efendimizi (s.a.v) ziyaret ile şereflenmiştir.

Hakkını helal ettin mi,"Ulu Hakanım,Kendi kızıllıklarından olsa gerek,"Kızıl Sultan" diyenlereş Vur Harika
Kayıtlı

Hamdım             Piştim            Yandım
Sayfa: [1]   Yukarı git
 
Gitmek istediğiniz yer: