bozkir.net Bozkir Forum Arsivi 10 Nisan 2025 - 13:37 *
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun.

Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz
Duyurular:
Mesaj yazmaya başlamadan önce Forum Kurallarını Okuyunuz.
 
 
Sayfa: [1]   Aşağı git
Gönderen Konu: başbuğ mustafa kemal atatürk'ün islam alemine mesajı.  (Okunma Sayısı 11446 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
hasandursun
Kıdemli Üye
****
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 3031


BOZKIRLI OLMAK AYRICALIKTIR.


« : 27 Mart 2008 - 11:09 »

Atatürk vefatından on beş gün evvel Dolmabahçe Sarayında hasta yatarken, zamanın hariciye vekili ve başbakanına:

"İslâm alemine mesaj veriyorum, bildirin" demişti.

Ne yazık ki bildirmediler!..

Dünyaya bildirilmesini istediği gerçeği o büyük insan şöyle yazdırıyordu.

***

Bütün dünya Müslümanları!

Allâh'ın son peygamberi Hazreti Muhammet (s.a.v.)'in gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli!

Tüm Müslümanlar Hazreti Muhammed'i örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli!

İslâmiyet'in hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli.

Zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilirler.

Kayıtlı

O'na yar olmuşum O'nun kuluyum
Mazimin yarına giden yoluyum
Hem çağdaşım hem Anadolu'yum
Ne sağda ne de solda gör beni

Ozan Uğur IŞILAK
erdalaydin
Yeni Başlayan
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 39


« Yanıtla #1 : 27 Mart 2008 - 15:07 »


  bu sözlerini hangi kaynaktan aldınız?
Kayıtlı
umman
Yeni Başlayan
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 191


Site
« Yanıtla #2 : 27 Mart 2008 - 15:13 »

Gerçekten bende çok merak ettim...
Kayıtlı
hasandursun
Kıdemli Üye
****
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 3031


BOZKIRLI OLMAK AYRICALIKTIR.


« Yanıtla #3 : 27 Mart 2008 - 15:21 »


  bu sözlerini hangi kaynaktan aldınız?


Ben bu sözleri http://www.kentmaras.com/ adresinden okudum. Bi Makale var Madde ve Manada Bütünlük diye. Makalenin sonunda makaleyi yazan kişi kaynak gösteriyor okursanız. Ayrıca ben bu makaleyi konu dışı bölümünede eklemiştim ama okunma sayısına bakıyorum çok az hiç yorumda yapılmadı...

saygılar...
Kayıtlı

O'na yar olmuşum O'nun kuluyum
Mazimin yarına giden yoluyum
Hem çağdaşım hem Anadolu'yum
Ne sağda ne de solda gör beni

Ozan Uğur IŞILAK
bilgisayarci
Site Yöneticisi
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1642


Mustafa


Site
« Yanıtla #4 : 27 Mart 2008 - 17:33 »

Eğer Atatürk bu sözleri şimdi söylemiş olsaydı, irtica damgası yer partisi de kapatılırdı.  Angry Sad Shocked Huh? Roll Eyes Lips Sealed Undecided
Kayıtlı

"Şu vahdet tarumar olsun!" deyip saldırma İslam'a;
Uzaklaşsan da imandan, cema'atten uzaklaşma.
M.Akif
karalar
Süper Aktif Üye
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1161



« Yanıtla #5 : 28 Mart 2008 - 09:02 »

BALIKESİR HUTBESİ
ATATÜRK'ÜN PAŞA CAMİİNDE YAPTIĞI KONUŞMA

7 ŞUBAT 1923

                Ey Millet, Allah birdir. Şanı büyüktür. Allahın esenliği, sevgisi ve iyiliği üzerinize olsun. Peygamberimiz efendimiz hazretleri, Cenabı Hak tarafından insanlara dini gerçkleri duyurmaya memur ve elçi seçilmiştir. Temel kanunu, hepimizce bilinmektedir ki, yüce Kur'an'daki mânası açık olan ayetlerdir. İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz, son dindir. En mükemmel dindir. Çünkü dinimiz akla, mantığa, gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor. Eğer akla, mantığa ve gerçeğe uymamış olsaydı, bununla diğer ilahi tabiat kanunarı arasında çelişki olması gerekirdi. Çünkü tüm evren kanunlarını yapan Cenabı Hak'tır.

                Arkadaşlar; Cenabı Peygamber çalışmasında iki yere, iki eve sahip bulunuyordu. Biri kendi evi, diğeri Allah'ın evi idi. Millet işlerini Allah'ın evinde yapardı. Hazreti Peygamber'in mübarek yolunda bulunduğumuz bu dakikada milletimize; milletimizin bugününe ve geleceğine ait hususları görüşmek maksadıyla bu kutsal yerde Allah'ın huzurunda bulunuyoruz. Beni buna eriştiren Balıkesir'in dindar ve kahraman insanlarıdır. Bundan dolayı çok memnunum. Bu fırsat ile büyük bir sevab kazanacağımı ümit ediyorum. Efendiler, camiler birbirimizin yüzüne bakmaksızın yatıp kalkmak için yapılmamıştır. Camiler itaat ve ibadet ile beraber din ve dünya için neler yapılmasının gerekli olduğunu düşünmek yani konuşup tartışmak, danışmak için yapılmıştır. Millet işlerinde her kişinin zihnini ayrı ayrı faaliyette bulunması zorunludur. İşte biz de burada din ve dünya için, geleceğimiz ve bağımsızlığımız için, özellikle egemenliğimiz için neler düşündüğümüzü meydana koyalım. Ben yalnız kendi düşüncemi söylemek istemiyorum. Hepinizin düşündüklerinizi anlamak istiyorum. Milli amaçlar, milli irade yalnız bir kişinin düşünmesinden değil, milletin bütün kişilerinin arzularının, emellerinin sonuçlarından ibarettir. Bundan dolayı benden ne öğrenmek, ne sormak istiyorsanız serbestçe sormanızı rica ederim.

                Hutbeler hakkında sorulan sorudan anlıyorum ki, bugünkü hutbelerin şekli, milletimizin duygusal fikirleri ve lisanı ile medeni ihtiyaçlarıyla uygun görülmektedir. Efendiler, hutbe demek topluma hitabetmek, yani söz söylemek demektir. Hutbenin manası budur.

                Hutbe denildiği zaman bundan birtakım kavram ve manalar çıkarılmamalıdır. Hutbeyi söyleyen hatiptir. Yani söz söyleyen demektir. Biliyoruz ki, Hazreti Peygamber'in hayatta olduğu mutlu dönemlerde hutbeyi kendisi söylerdi. Gerek Peygamber Efendimiz ve gerek, dört halifenin hutbelerini okuyacak olursanız görürsünüz ki, gerek Peygamberin, gerek dört halifenin söylediği şeyler o günün sorunlarıdır, o günün askeri, idâri, mâli ve siyasi, sosyal konularıdır. İslam toplumunun çoğalması ve İslam ülkeleri gerilemeye başlayınca, Cenabı Peygamber'in ve dört halifenin hutbeyi her yerde bizzat kendilerinin söylemelerine imkân kalmadığından halka söylemek istedikleri şeyleri bildirmeye birtakım kişileri memur etmişlerdir. Bunlar herhalde en büyük ve ileri gelen kişiler idi. Onlar camilerde ve meydanlarda ortaya çıkar, halkı aydınlatmak ve doğru yolu göstermek için bir şart lâzımdı. O da milletin lideri olan kişinin halka doğruyu söylemesi, halkı dinlemesi ve halkı aldatmaması! Halkı genel durumdan haberdar etmek son derece önemlidir. Çünkü, her şey açık söylendiği zaman halkın beyni faaliyet halinde bulunacak iyi şeyleri yapacak ve milletin zararına olan şeyleri reddederek şunun veya bunun arkasından gitmeyecektir. Ancak millete ait olan işleri milletten gizli yaptılar. Hutbelerin halkın anlayamayacağı bir lisanda olması ve onların da bugünün gereklerine ve ihtiyaçlarımıza temas etmemesi, Halife ve Padişah sıfatını taşıyan despotların arkasından köle gibi gitmeye mecbur etmek içindi. Hutbeden amaç halkın aydınlatılması ve ona yol gösterilmesidir, başka şey değildir. Yüz, ikiyüz, hatta bin yıl önceki hutbeleri okumak, insanları cahillik ve çağın gerisinde bırakmak demektir. Hatiplerin normal olarak halkın günlük kullandığı dil ile konuşmaları gereklidir. Geçen yıl Millet Meclisi'nde söylediğim bir nutukta demiştim ki "Minberler halkın akılları, vicdanları için bir ilim irfan kaynağı, ışık kaynağı olmuştur." Böyle olabilmek için minberlerde söylenecek sözlerin bilinmesi ve anlaşılması, ilim ve fen gerçeklerine uygun olması lazımdır. Hutbeyi verenlerin siyasi olayları, sosyal ve medeni olayları hergün izlemeleri zorunludur. Bunlar bilinmediği takdirde halka yanlış aşılamalar yapılmış olur. Bu nedenle, hutbeler tamamen Türkçe ve günün gereklerine uygun olmalıdır. Ve olacaktır.
Kayıtlı
salih42
Ziyaretçi
« Yanıtla #6 : 28 Mart 2008 - 09:39 »

bencede partısı kapanırdı turkiye.de ıslam denıldımı partınız hemen kapanır ve ülke kaos ortamında bırakılır ve ratcılar cıkarları dogrultusunda ülkeyı sömügeciler gibi sömürmeye başlarlar günümüzün türkiyesi
Kayıtlı
elfida
Forum Yöneticisi
*****
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 935



« Yanıtla #7 : 28 Mart 2008 - 09:59 »

Evet bizim insanımız kaos ortamı yaratmakta, gaza gelmek de üstüne yok. İnsanca fikirlermizi paylaşıp, saygı duyup, kenetlenip kalkan gibi durma yeteneğimiz yok.
En basiti sitemiz. Görüşler farklı olabilir ama birbirimizi incitircesine kırarcasına yorumların farkında değilsiniz. Konuları hemen farklı uçlara çekip birilerini karşımıza alabiliyoruz ve o birileri bizden kendimizden. Hadi Ülke bazında bu durumdan çıkar sağlayanlar varda burda kimin çıkarı var acaba.Belkide biz onların istemelerine gerek kalmadan kaosu yaratıveriyoruz. Olamaz mı?
« Son Düzenleme: 28 Mart 2008 - 10:01 Gönderen: elfida » Kayıtlı
mutesebbis
Yeni Başlayan
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 86


TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN KURUCUSU ULU ÖNDER


« Yanıtla #8 : 28 Mart 2008 - 10:18 »

Arkadaşlar şimdi burda parti ile ilgili ne var? Konuyu başka yönlere çekmekte üstümüze yok.
Kayıtlı

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
alperenbozkir
Yeni Başlayan
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15


« Yanıtla #9 : 28 Mart 2008 - 11:16 »

Bir bütün olarak düşünmeyi öğrenmeliyiz önce. Bu konunun her konuyla ilgisi var üstelik güncel olan parti kapatma meselesi bu yazıyı okuyan her aklıselimin ilk düşüneceği şeydir.

Evet kaos ortamına karşıyım.
Ülkeyi kaos ortamına sürükleyenlere karşıyım.
Ben Birlik'ten yanayım.

Gelin tanış olalım,
İşi kolay tutalım,
Sevelim sevilelim,
Bu dünya kimseye kalmaz.
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
 
Gitmek istediğiniz yer: