bozkir.net Bozkir Forum Arsivi 22 Nisan 2025 - 04:02 *
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun.

Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz
Duyurular:
Mesaj yazmaya başlamadan önce Forum Kurallarını Okuyunuz.
 
 
Sayfa: 1 [2]   Aşağı git
Gönderen Konu: herkese mutlu yıllar şimdiden......  (Okunma Sayısı 17671 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
osmankoyuncu
Site Yöneticisi
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 2192



Site
« Yanıtla #15 : 29 Aralık 2007 - 19:53 »

Yılbaşı kutlamalarını isteyen istediği gibi yapsın bence , tabi aşırıya kaçmadan başkalarını rahatsız etmeden.

Herkese mutlu yıllar umarım herkesin yeni yılı bu yıla göre daha bereketli , daha mutlu geçer  Smiley
Kayıtlı


Bu Vatanın Ekmeğini Yiyip Bu Vatana İhanet Edenler
Bir Gün Ekmek Yediği Yerden Kurşunu da Yerler!
ayse
Yeni Başlayan
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 318


« Yanıtla #16 : 29 Aralık 2007 - 23:03 »

Yilbasi geldi kesiliyor hindiler
Yahudilerden bize gecmis bu adetler
Bizim milletimizde severek kabullenmisler
Utanmadan bizimde adetimiz etmisler.
 
Sen müslüman degilmisin?Nicin islami yasamiyorsun?
Amerikali yobaz ne der diyemi korkuyorsun ?
Moda deyip heybeleri nasilda takiyorsun
Sen kendini ne zannediyorsun ?
 
Annen , baban , evladin ve malin dünyada kalacak
Zannetme seninle kabirden öte varacak
Yilbasini kutlarsan , yarin ahiretde sorulacak
Senin ise o anda dilin tutulacak .
 
Kabre varmadan önce uyan ! hadi bize gel
Sana kuran_i kerim'den kalani EL
Sen kafirlere sakin baglama bel
Kafir yalanci !YILBASI bizim degil , hadi ALLAH'a yönel.

öncelikle yorum yapmadan önce yazıcaklarım hakkında daha önce bu konuyla ilgili olarak  tamamen art niyetten uzak tatlı atışmalarımız olan batıkan ve hasan dursun arkadaşlarımı tenzih ederek,ayırarak birşeyler yazmak istiyorum....


sevgili tekbasına  arkadaşım ...bu konuyla ilgili olarak bir kutlma msj yazan  yani konuyu açan insan benim.şiirine glince senin için anlamlı bi şiir olabilir ama burda kimse kimseye bir şeyler empoze etme davasında değil.yazdığın şiir doğrulardan bahsediyo olabilir ama ben bunu art niyetli yazılmış ,dozunu ve haddini aşan bir şiir olarak konu içerisinde maalesef yorumlamaktayım...insanlar herşeyin farkındalar ..eleştirilere herzaman açık bir insan olmuşumdur ama bu tarz bir uslupla yaklasımı asla ve asla kabul etmiyorum sizede böyle bir hak vermiyorum sivriliğe ve gereksizliğe gerek yok diye düşünüyorıum üzüntülerimide bildiriyorum.yarası olan gocunur muhabbettine getirmiyorum konuyu, kendim için çünkü ben ölesine yazdım sana değildi diyebilirsin yazdığım şiir..... ama burdan bakınca çok nahoş ve çirkin gözükmekte  o açıdan söylüyorum bilmem anlatabildinmi anlatamadıysam eminim anlıyanlar vardır lütfen anlayanlar anlamayanlara anlatsınlar ...vallahi ,,herkeze şimdiden iyi yıllar demekle güzel temennilerde bulunmakla hata yapmısım ben ya ve çok sinirliyim sana tekrar söylüyorum herkez yani size yazdıklarınıza biraz daha dikkat edin lütfen lütfen .........
Kayıtlı
hasandursun
Kıdemli Üye
****
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 3031


BOZKIRLI OLMAK AYRICALIKTIR.


« Yanıtla #17 : 31 Aralık 2007 - 13:31 »

Bu gece ne yapmalı?
 
   
 
Yarın miladi takvimin ilk günü, yeni bir yıla giriyoruz. Her sene olduğu gibi bu akşam yeni yılı kutlama bahanesiyle çılgınlıklar yaşanacak, eski pagan (putatapıcı) geleneklerle Hıristiyanlık karışımı âdetler zirve yapacak. Bunlar sahih bir din tarafından düzenlenmemiş pagan geleneklerdir.
Bize İslam öncesi cahiliyenin çılgınlıklarını hatırlatıyor. Batı dünyasının bunları yaşatması ve yaşaması doğal; tuhaf ve gülünç olan, Müslümanların da bunda hiçbir sakınca görmeyip yaşatmaya çalışmaları; Noel baba, hindi yemeği, çam ağacı hurafesi, şampanya patlatma, milli piyango, tam saat 24.00'ün bitimindeki bağrışmaları hayatlarına sokmuş olmaları.

Kimileri "Miladi takvim bir Roma takvimidir. Roma, Hıristiyan olmadan evvel de bu takvimi kullanmaya başlamıştır (MÖ 46). Esas adı Jülyen takvimidir. Bunun da kaynağı 25 Aralık'a denk gelen Noel'dir. Halbuki bu iki gün (25 ve 31 Aralık) arasında tarihsel bağ yoktur. Onun için yılbaşını rahatlıkla kutlayabilirsiniz" deyip kendilerini rahatlatmak isteyecektir. Roma veya Batı Hıristiyanlığı, her ikisi aynı mecrada akmışlardır, ortak kültürel değerlerdir. Müslümanların bunların geleneklerini veya âdetlerini taklit etmeleri "Kim bir kavme benzerse" hükmüne muhatap olmalarına sebep olur.

Diyanet cephesinde işin içinden çıkılmaz bir karışıklık var. Şöyle ki: Geçen sene Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, "Yılbaşı kutlamaları evrensel kültürün bir parçasıdır, Hıristiyanlıkla ilgisi yoktur, dolayısıyla caizdir." demişti. Bu sene yılbaşı öncesi, camilerde okunmak üzere bir hutbe yayınlandı. Hutbede, "Yılbaşı kutlaması İslam kültüründe yoktur. Ayrıca yılbaşı münasebetiyle içki, kumar ve benzeri haram fiillerin işlenmesi ise zaten günahtır. Dolayısıyla yılbaşı kutlamalarından uzak durun" biçiminde ifadelere yer verdiler... Doğru olan görüş budur.

"Ne olsa gider" postmodern ilkesinden hareket eden mezhebi geniş "bir kısım beyaz ilahiyatçılar" ise "Müslüman Türk milletinin benimsediği, kendisinin ortaya koyduğu veya bir başka milletten aldığı her türlü kültür ve örf âdet değerleri, açık ve temel İslami değerlerle çatışmadığı sürece meşrudur, muteberdir. Dolayısıyla yılbaşı kutlamaları da, milli bayramlarımızın kutlamaları da meşrudur, muteberdir ve güzeldir. Halkımızın uyguladığı çeşitli örf ve âdetler, kültür ve yaşantı biçimleri aynı hükme tabidir. Halkın örfü meşrudur, mübarektir..." deyip işin içinden çıkmak istediler, ama caiz dedikleri kutlamaların bizatihi kendisi ve kutlama biçimleri "açık ve temel İslami değerlerle çatışma" içindedirler. İstanbul Müftülüğü sitesinden 28.12.2007 tarihinde yayınlanan yazıda "Başka milletlerin örf ve âdetlerini benimsemenin milli birlik ve beraberliği bozacağından ve ahlak çöküntüsüne sebep olacağı"ndan bahsediliyor. Müftülük, meseleyi "milli çerçevede almış, sakıncayı milli birlik ve beraberlik temeline oturtmuş"tur. Burada da görmezlikten gelinen büyük paradoks, "milli/ulusal olan"ın bizatihi kendisinin bize Batı'dan gelmiş olmasıdır. Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Abdurrahman Akbaş da, her ne kadar "milli ve manevi değerler"e aykırılıktan bahsediyorsa da, hiç değilse, işin "eğlence, israf, akıl ve sağlığı tehdit edici boyutları"na dikkat çekmiştir. Belki de Diyanet canibinden gelen tek olumlu ihtirazi kayıt Akbaş'ın "Yılbaşı kutlamalarını vesile edinerek Allah ve Resulü'nün razı olmayacağı tavırlar yerine, geçmiş senelerde yaptıklarımızı gözden geçirerek ve gelecek yeni yılda hayatımıza daha iyi nasıl yön verebileceğimizi düşünelim" demesidir. Yılbaşı kutlamaları "görünmez kilise" doktrini çerçevesinde Batılı değerlerin ve yaşama tarzının evrenselleştirilmesidir. Resmi tatiller, medya, tüketim alışkanlıkları, eğlence ve magazin sektörü eşliğinde kitlelere empoze edilen ve insanları bir geceliğine -sanki bu gece her şey mubahmış gibi- günaha çağıran pagan geleneklerdir. Kendini bilen Müslüman aileler bu geceyi her gece gibi geçirmeli, ilave bir tutum alarak televizyonlarını kapalı tutmalıdır.


Ali BULAÇ
ZAMAN

 
Kayıtlı

O'na yar olmuşum O'nun kuluyum
Mazimin yarına giden yoluyum
Hem çağdaşım hem Anadolu'yum
Ne sağda ne de solda gör beni

Ozan Uğur IŞILAK
mehmetsayin
Süper Aktif Üye
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1298



« Yanıtla #18 : 31 Aralık 2007 - 14:47 »

Çocukların büyüdüğü büyüklerin yaşlandıgı bir yılı daha geride bırakıyoruz tüm insanlara barış içinde yeni yılın hayırlı olmasını Allah dan dilerim
Kayıtlı

Dostlukların kurulması zor Kalplerin kırılması kolay
M. Sayın

Toplumsal hayatta en yararlı erdem hoşgörüdür. Dale Carnegie

İnsanların renkleri ayrı olsada göz yaşları aynıdır
ramazanoguz
Yeni Başlayan
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 38


Site
« Yanıtla #19 : 31 Aralık 2007 - 18:35 »

  Milletleri ayakta tutan millî ve manevî değerlerdir. Bu değerler, milletlerin birlik beraberlik ve toplumsal dayanışma içerisinde yaşamasını ve millî kimliğiyle tarih sahnesinde yer almasını sağlamaktadır. Milletler, söz konusu değerleri gelecek kuşaklara aktardığı oranda varlıklarını sürdürürler. Tarih, bize millî ve manevî değerlerine sahip çıkmayan ve başka milletleri körü körüne taklit edip millî şahsiyetlerini kaybedenlerin dünya coğrafyasından silinip yok olduklarını göstermektedir. Bu yüzden, bir toplumu içten yıkmak isteyenler, inanç, ahlâk ve millî değerleri yok etmeyi ilk hedef olarak seçmektedirler.

     Yüce dinimizle millî kültürümüz adeta bütünleşmiş ve dinimizin güzel prensipleriyle  yoğrulmuştur. Sevgi, saygı ve fedakârlığın geliştirilmesinde, toplum hayatımızın ahenkli ve sağlam bir şekilde devam ettirilmesinde, gençlerimizin ve çocuklarımızın yetiştirilmesinde, manevi değerlerimizin ve millî kültürümüzün katkısı büyüktür. Özellikle genç kuşakları bu değerler çerçevesinde eğitmek ve yetiştirmek oldukça önemlidir. Çünkü gençlerin dinî ve ahlâkî değerlerden uzaklaşmaları, örf ve adetlerimize uymayan davranışları benimsemelerine, zararlı akım ve alışkanlıkların tuzağına düşmelerine yol açmaktadır.

     Bu itibarla geleceğimizin teminatı olan gençlerimizi, millî, manevî ve kültürel değerlere uygun yetiştirmek, anne-baba eğitimci ve toplum olarak hepimizin görevidir. Nitekim Yüce Allah, dinî ve ahlâkî prensiplere sahip çıkarak kimlik ve şahsiyetimizi korumamızı emretmiş ve şöyle buyurmuştur: “İşte bu din, benim dosdoğru yolumdur. Artık ona uyun. Başka yollara uymayın. Yoksa o yollar, sizi parça parça edip, doğru yoldan ayırır. İşte bunları, sakınasınız diye Allah size emreder” [1]. Sevgili Peygamberimiz (a. s.) de bizleri ahlâkî çöküntüye neden olabilecek, birlik ve beraberliğimizi bozacak başka milletlerin örf ve adetlerini benimsemekten sakındırmıştır.

    İnsanların meşruiyet ölçüleri içinde eğlenmeleri tabiî ve insanî bir ihtiyaçtır; dinimiz açısından bunda bir sakınca yoktur. Ancak bugün, toplumumuzda yılbaşı kutlaması adı altında düzenlenen eğlence ve toplantılar kültürel ve geleneksel bir temele sahip değildir. Bu tür eğlencelerde aklı ve sağlığı tehdit eden içki içmeyi, aile bütçesini sarsan kumarı ve israf boyutundaki harcamaları millî ve dinî değerlerimizle bağdaştırmak asla mümkün değildir. Ayrıca millî ve manevî değerlerimize ters bu tür eğlence ve adetler, kültürel tahribata yol açmakta, bizleri millî kimliğimizden uzaklaştırmaktadır. Bunun için kültürel mirasımızdan, dini anlayış ve heyecanımızdan kaynaklanan değerlerimizi yaşatmaya gayret edelim ve bu değerlerimizi genç kuşaklara aktarmaya çalışalım. Dinî ve millî değerlerimizle çelişen başka kültürlerin örf ve adetlerini körü körüne taklit ve özentiden kaçınalım. Yılbaşı kutlamalarını vesile edinerek Allah ve Resulünün razı olmayacağı tavırlar yerine, geçmiş senelerde yaptıklarımızı gözden geçirerek ve gelecek yeni yılda hayatımıza daha iyi nasıl yön verebileceğimizi düşünelim.
Allah cümlemizi rızasına uygun olmayan işlerden muhafaza buyursun.
Kayıtlı
Qceans
Yeni Başlayan
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 124


Ahmet Demirtaş


« Yanıtla #20 : 31 Aralık 2007 - 22:09 »

Gül için dikene razı olur musunuz, yoksa dikeni de gülü de red mi edersiniz? Yeni yıllarda güllerle dolu günlerin dikenleri sizi düşmanlardan koruyan çitler olsun. Mutlu Yıllar!!
Kayıtlı
ayse
Yeni Başlayan
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 318


« Yanıtla #21 : 01 Ocak 2008 - 13:07 »

Yeni bir başlangıç……
Bir yıl daha biterken ardımızda bırakacağız yine bir şeyleri.
Bizi üzen,hayal kırıklığına uğratan,her şeyi;canımızı sıkan sözleri,moralimizi bozan haberleri,gerçekleştiremediğimiz düşleri,hepsini!

Bazılarımız son sigarasını söndürecek kötü alışkanlığını bırakacak eski yıla,bazılarımız da diyete başlayarak kilolarını!yanımıza sadece bizi gülümseten anları,mutlu anıları,başarılarımızı alacağız,birde hayallerimizi,,,

Yeni yılda yeni hedefler koyacağız kendimize,daha umutlu,daha başarılı olmak,sevdiklerimizle mutlu anlar yaşamak için çalışacağız.herşeyin çok daha güzel olmasını dileyerek eski yılı ardımızda bırakırken,yepyeni bir yılı yepyeni ümitlerle kucaklayacağız..

Tüm düşlerimizin gerçek olduğu bir yılı birlikte paylaşmak temennisi ile herkese mutlu yıllar….. Cheesy Cheesy Cheesy
Kayıtlı
hasandursun
Kıdemli Üye
****
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 3031


BOZKIRLI OLMAK AYRICALIKTIR.


« Yanıtla #22 : 01 Ocak 2008 - 14:03 »

6 Milyar İnsanın Müslüman olması yolunda büyük çaba harcanan bir yıl geçirmek dileği ile...

Mustafa Kemal Atatür'ün hedef Gösterdiği Muasır Medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmak için Bilim ve Teknolojide ilerlediğimiz bir 2008 geçirmek dileği ile....
« Son Düzenleme: 01 Ocak 2008 - 14:32 Gönderen: bilgisayarci » Kayıtlı

O'na yar olmuşum O'nun kuluyum
Mazimin yarına giden yoluyum
Hem çağdaşım hem Anadolu'yum
Ne sağda ne de solda gör beni

Ozan Uğur IŞILAK
Sayfa: 1 [2]   Yukarı git
 
Gitmek istediğiniz yer: