bozkir.net Bozkir Forum Arsivi 30 Nisan 2025 - 19:48 *
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun.

Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz
Duyurular:
Mesaj yazmaya başlamadan önce Forum Kurallarını Okuyunuz.
 
 
Sayfa: [1]   Aşağı git
Gönderen Konu: İlginç Hikâyeler  (Okunma Sayısı 1971 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
osmankoyuncu
Site Yöneticisi
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 2192



Site
« : 02 Ocak 2008 - 23:03 »

                     
Nasreddin Hoca:                                     

     Nasreddin Hoca bir gün heybe almak için pazara gider. Güzel bir heybe görüp pazarcı ile pazarlık yapar ve 1 akçeye anlaşırlar. Tam oradan ayrılacaktır ki daha güzel bir heybe dikkatini çeker:

     - Kaç akçe şu heybe muhterem?
     - 2 akçe hocam.
     - Aldım gitti, diyen hoca elindekini bırakır ve onu alıp tam gidecekken pazarcı seslenir:

     - Hocam. Bu heybe 2 akçe. Sen 1 akçe verdin.

Hoca sinirlenir:
     - Bre cahil adam! Sana önce 1 akçe verdim. Sonra da 1 akçelik heybe bıraktım! İkisi eder 2 akçe. Daha benden neyin parasını istersin!

   

Mecliste

          Osman Yüksel'in milletvekili olduğu yıllardır. Bir gün meclis kürsüsünde, kendisine lâf atan vekillere dayanamaz ve:

          “-Bu meclistekilerin yarısı eşektir!” der ve iner kürsüden.

          Bunun üzerine meclis karışır ve herkes kendisinden sözünü geri almasını ister. Arkadaşlarının da ricası ile tekrar kürsüye çıkar ve keskin zekâsını gösteren ve vekilleri rahatlatan şu sözleri söyler:

          “-Bu meclistekilerin yarısı eşek değildir!”

   


Parite Olayı:

     Olay, henüz döviz kurlarının uygulanmadığı yıllarda ABD-Kanada sınırındaki bir şehirde geçmektedir:

     ABD ve Kanada malum ki para birimi olarak 'dolar' kullanmaktadırlar. Yalnız her iki ülke de kendi paralarının daha değerli olduğunu iddia etmektedirler. Şöyle ki Kanadalılara göre:

     1 ABD Doları= 90 Kanada Centi, Amerikalılara göre ise :
     1 Kanada Doları= 90 ABD Centi.

     Bir amerikalı, cebindeki 1 dolarla dolaşmaya çıkar. Bir ara karnı acıkır ve simit alır (amerikan simiti!). Simitin fiyatı 10 centtir. Cebindeki 1 doları verir. Simitçi bozuk para ararken cebinin bir köşesinde 1 Kanada doları bulur, onu verir (90 cente eşit ya!). Derken sınırı yürüyerek geçer ve Kanada da dolaşmaya başlar. Kaleme ihtiyacı olduğunu hatırlar. Girer bir kırtasiyeciye. Kalemin fiyatı da 10 Kanada centidir. Cebindeki 1 Kanada dolarını verir. Kırtasiyeci de para üstü olarak 1 ABD doları verir. Oradan da ayrılıp evine döner. Sonra düşünmeye başlar:

     - Yahu sabah evden çıkarken cebimde 1 ABD dolarım vardı, şimdi de 1 ABD dolarım var. Pekiyi simitle kalemin parasını kim verdi?



Bir Derviş:

          Garip dervişin biri büyük bir köşkün önünden geçerken evin 'av meraklısı ve zalim' olan beyi, yardımcıları ile ava gitmek için evden çıkıyorlardır. Dervişle selamlaşırlar. Aksilik bu ya o gün hiç bir şey vuramadan dönerler. Bey çok sinirlidir:

          “-Sabah ava giderken karşılaştığımız o dervişi bulun çabuk! Onun yüzünden işlerim ters gitti. Uğursuzu getirin bana!”

          Yardımcıları hemen dervişi bulup beyin huzuruna çıkarırlar. Bey kükrer:

          “-Bre uğursuz adam! Senin yüzünden elimiz boş geldik! Hiçbir şey vuramadık! Tiz vurun kellesini!”

          Derviş, beye şöyle der:

          “-Beyim sabah selamlaştık. Siz hiçbir şey vuramadınız. Ben ise kellemi kaybediyorum. Siz söyleyin, hangimiz daha uğursuzuz?”
Kayıtlı


Bu Vatanın Ekmeğini Yiyip Bu Vatana İhanet Edenler
Bir Gün Ekmek Yediği Yerden Kurşunu da Yerler!
Sayfa: [1]   Yukarı git
 
Gitmek istediğiniz yer: