bozkir.net Bozkir Forum Arsivi 23 Nisan 2025 - 20:43 *
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun.

Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz
Duyurular:
Mesaj yazmaya başlamadan önce Forum Kurallarını Okuyunuz.
 
 
Sayfa: [1]   Aşağı git
Gönderen Konu: Türk gençliği  (Okunma Sayısı 8103 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
osmanyilmaz
Forum Yöneticisi
*****
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 3443



« : 12 Mayıs 2007 - 19:42 »

Sizce Türk gençliği Vatanımızın geleceği için umut veriyormu?
Sizce Türk gençliği Vatanımızın geleceği için umut veriyormu? Evet arkadaşlar bu soruya cevap verirken kendinizi düşünürken aynı zamanda çevrenizde gördüğünüz gençliğin durumuna bakarak cevap veriniz.

Benim şahsi düşüncem gelecek vaadeden gençlik çok ama çok az. Günüzümde gençliği uyutabilmek için ellerinden geleni yapan dış güçler zaten ellerinde bulundurdukları bazı yöneticiler yüzünden gençliğe Vatan Millet sevgisi yerine abuk subuk şeylere yönelmelerini sağlamışlardır.

Lafa geldiği zaman "Atam İZİNDEYİZ" derler. Ama doğru söylüyorlar herkes izinde. Bir insan izine çıktığında ne yaparsa tüm gençlikte onu yapmakta. Ben şahsen kendi çocuklarımın gelecekte karşılaşacakları ortamdan şüphelerim var.

Neyse konu bu şekilde olup katılımlarınızı rica edeceğim. Konu ilerledikçe sorunların kaynağı ve önerilerde ortaya çıkacaktır.

Herkese iyi forumlar dilerim.
Kayıtlı

hakkımda bilgisi olmayanın fikride olmasın
www.sorkunkasabasi.com www.osmanyilmaz.tr.cx
osmanyilmaz
Forum Yöneticisi
*****
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 3443



« Yanıtla #1 : 12 Mayıs 2007 - 20:26 »

gençliğimiz batının rüzgarına kapılmış savruluyor..ne türk örf adeti ne de ahlak ar,allah korkusu kalmamış..idealist,vatanının ve milletinin çıkarları uğruna gerçek milliyetçilik  ruhuyla mücadele edip yaşayan kaç tane türk genci var ki.?? geleceğimizin geleceği hiç iç açıcı değil bence..Allah sonumuzu hayır etsin.
 Cool
Kayıtlı

hakkımda bilgisi olmayanın fikride olmasın
www.sorkunkasabasi.com www.osmanyilmaz.tr.cx
sukruuysal
Yeni Başlayan
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 19


« Yanıtla #2 : 13 Mayıs 2007 - 10:20 »

bizler genç olarak onları uyarıyoruz ama nafile bikere büyüye katılan gençlik birdaha dogruyu göremiyor bu gençlik ancak davulcu zurnacı olur çünkü onlardan başka hiç birşey yapmıyorlar o bar benim bu disko senin diyorlar artık gereisi birazda büyüklerin yetiştirme tarzına baglı galiba:)
Kayıtlı
osmanyilmaz
Forum Yöneticisi
*****
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 3443



« Yanıtla #3 : 13 Mayıs 2007 - 22:15 »

sistemmi bozuk acaba ?
Kayıtlı

hakkımda bilgisi olmayanın fikride olmasın
www.sorkunkasabasi.com www.osmanyilmaz.tr.cx
navruz
Site Yöneticisi
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1964


Site
« Yanıtla #4 : 13 Mayıs 2007 - 22:30 »

Bence sorun aile terbiyesinin olmaması ve eğitim-öğretim hizmetlerinin doğru düzgün yapılmaması.
Bu yıl bölümüm gereği bir liseye uygulama yapmaya gidiyorum. Okulun halini bir görseniz. Diyecek söz bulamıyorum ben.
Kayıtlı
osmuys
Yeni Başlayan
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 249


« Yanıtla #5 : 14 Mayıs 2007 - 07:56 »

Bütün suçu büyüklere ,aileye ve çevreye bağlamak istemiyorum ama...Bir hamur düşünün ki, en kaliteli undan yapılmış ,tam kıvamında, ekmek yapmaya hazır olsun.Bunun kötü bir fırıncının eline verirsen ,o ekmek asla ve asla kaliteli olmaz.Ama ,unu kalitesiz olan,hamuru iyi iyi olmayan bir durumda,İyi bir fırıncı işi ele alırsa çeşitli katkılarla,eklemelerle, bazı uygulamalar ile çok kaliteli olmasa da iyi bir ekmek çıkarabilir..

    ----Anne ve babalara çok iş düşüyor.Çocuğun tam karakterinin,şahsiyetinin oluştuğu 14-22 yaş arasında kesinlikle doğru olarak eğitim vermelidir.Çünkü bu yaşlarda çoğunlukla doğru kararları tek başlarına bulmaları beklenemez.(sonuçta çocuk ya da genç aklı bir karış havada,)Bu dönemde ne kadar iyi yetiştirilirlerse , ilerisi için endişe etmeye gerek yoktur diye düşünüyorum.
Kayıtlı
semra
Yeni Başlayan
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 160



« Yanıtla #6 : 14 Mayıs 2007 - 08:17 »

Modern çağdayız arkadaşlar, aile terbiyesi verilse de, yönlendirmeler çok fazla.Tv proğramlarına, insanların ufkunu körelten tv dizilerimize bakmanız yeterli..Sorunu dışarda aramayalım.Kızım 6 yaşında ve ben nerdeyse 1,5 yıldır tv izlemiyorum, izleyemiyorum..Haberleri bile gazetelerden takib ediyoruz..
Kayıtlı
fato_42
Yeni Başlayan
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 105


« Yanıtla #7 : 14 Mayıs 2007 - 14:00 »

birde bizim cocuklarimiz var iki kültür arasinda kalmis cocuklar ben sahsen cocuklarimi düzgün bir türk genci olarak yetistirebilmek icin cok caba sarf ediyorum bu zamanda cocuk yetistirmek cooook zor
Kayıtlı
navruz
Site Yöneticisi
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1964


Site
« Yanıtla #8 : 14 Mayıs 2007 - 15:35 »

Alıntı sahibi: "semra"
Modern çağdayız arkadaşlar, aile terbiyesi verilse de, yönlendirmeler çok fazla.Tv proğramlarına, insanların ufkunu körelten tv dizilerimize bakmanız yeterli..Sorunu dışarda aramayalım.Kızım 6 yaşında ve ben nerdeyse 1,5 yıldır tv izlemiyorum, izleyemiyorum..Haberleri bile gazetelerden takib ediyoruz..

Abla biraz kurcalarsan yine aile de bitiyor. Bu tür yayınları yapanlarda bizim insanımız. Onları kim böyle yetiştirdi. Ama dış etkenlerde yok değil tabi ki
Kayıtlı
semra
Yeni Başlayan
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 160



« Yanıtla #9 : 14 Mayıs 2007 - 15:56 »

Tabiki Navruz bu proğramlarda bizden çıkıyor.Dış etkenler neler olabilir.Gençler nelerden ve kimlerden örnek alıyorlar.Bu ülkede bir dönem Miroğlu fırtınası ve polat fırtınası esti hala da esiyor.Dizi kahramanı öldü diye saygı duruşunda bulunan gençler oldu ya düşünsene.Zaten medya milletin bilincini kapatmak, örtmek için bu gibi proğramlarla bizleri uyutmaya çalışıyor.Düşünülecek o kadar konu varken Kurtlar vadisi oynasın mı , oynamasın mı diye anketler yapılıyor...Sonra liseler de gençler birbirini bıçaklayınca acaba neden diyoruz...Neden sorusu bile saçma....
Kayıtlı
bilgisayarci
Site Yöneticisi
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1642


Mustafa


Site
« Yanıtla #10 : 16 Mayıs 2007 - 10:55 »

Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılabatı içinde en yüksek gür seda İslam'ın sedası olacaktır... Bediüzzaman.

Gerçekten ümitvar olmak oldukça zorlaştı bu zamanda, ama gül gibi bir gençlik de bu vaveylanın içinde yetişmeye gayret gösteriyor. İnşaallah böyle kardeşlerimiz yetişmeye devam ederler.

Gençlerin yetiştirilmesine gelince: Öncelikle ailede çoğun terbiyesi verilmeli, inançlar hususunda çocuklar kesinlikle bilgilendirilmeli ve ahlaki konularda yetiştirilmeli(Zira uyuşturucudan tutun da neredeyse bütün kötü alışkanlıkların sebebi ya inançsal yoksulluk ya da ahlaki çöküntüdür ve bunlar da birbirlerine sıkı sıkıya bağlıdır.).
Tabii ki ailenin cocukları hakkıyla yetiştirebilmesi de yazıldığı kadar kolay yapılacak bir iş değil maalesef. Eğer aile bireyleri cocuklarını güzel yatiştirmek istiyorlarsa önce kendilerine çekidüzen vermeleri gerekmektedir. Eğer çocuğa bir davranışı öğretmek istiyorsak önce o özellikleri kendimizde görmeliyiz. Yani baba içki içer, yalan söylerse çocuğuna içki içme yalan söyleme derse bunun hiç bir etkisi olmaz. Yine diğer davranışlar da bu şekilde...
Yazı baya uzayacak gibi neyse ben uzatmayayım ama televizyonun verdiği zaralardan bahsetmeden bu konuyu kapatmak gerçekten haksızlık olur. Çocukları televizyondan oldukça uzak tutmalı kendimiz de televizyondan uzak durmalıyız.

Ben yine dayanamayağım ve Akif'ten bir çift beşlik yazacağım:

Bu ıssız âşiyanlar bir zaman candan muazzezdi;

Bu damlar böyle baykuş seslerinden çın çın ötmezdi;

Şu kurbağlar seken vâdîde, ceylânlar koşup gezdi;

Şu coşmuş, ağlayan ırmak ne handân gölgeler sezdi;

Bütün mâzîyi bir tûfan, fakat, hep boğdu, hep ezdi!



Vefâsız yurd! Öz evlâdın için olsun, vefâ yok mu?

Neden kalbin kararmış? Bin ocaktan bir ziyâ yok mu?

İlâhî, kimsesizlikten bunaldım, âşinâ yok mu?

Vatansız, hânümansız bir garîbim... Mültecâ yok mu?

Bütün yokluk mu her yer? Bâri bir "Yok!" der sadâ yok mu?
Kayıtlı

"Şu vahdet tarumar olsun!" deyip saldırma İslam'a;
Uzaklaşsan da imandan, cema'atten uzaklaşma.
M.Akif
osman_sel
Aktif Üye
**
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 517


« Yanıtla #11 : 16 Mayıs 2007 - 11:24 »

tv nin çocukların ahlaki yönden gelişimini etkilediği gibi sağlık yönüylede çok büyük etkisi var

aşağıdaki metin bir meilden alıntıdır

Başımızdan gecen kötü bir olayı sizinle paylaşmak ve sizleri de nedenleri hakkında dikkatli olmanız konusunda uyarmak istedim.
12 Eylül sabahı 10 yasındaki olgum yatağından kalktıktan 10 dakika sonra lavabonun önünde kriz geçirdi.
Yerde vücudu kaskatı iken titremelerle birlikte, göz bebekleri kayboldu, nefes zorluğu ağızda köpürmeler. Hemen acile kaldırdık. Yapılan testlerden sonra konulan
teşhis sara (epilepsi) idi. İlaç tedavisine başlandı. Daha soku üzerimizden atamadan 9 gün sonra 21 Eylül sabahı 07.00 de oğlum benim yanımda
yatakta iken yine kriz geçirdi.
İlk müdahaleyi yaptıktan sonra bu sefer Fakülteye gittik. Orada da yeniden tetkikler yapıldı. Teşhis ayni idi.
Bizdeki belirtilere göre 8–14 yaşındaki çocuklarda görülebilen bir sara çeşidiymiş. Kullanılan ilaç 20–21 gün sonra beyne ulaştığı için,
beyin henüz ilaçtan fayda görmeye başlamamış. Araştırmalarımıza göre bu konuda en iyisi olduğunu öğrendiğimiz Fakültedeki profesör'den (Mehmet
Okan) randevu aldık. Dün yapılan görüşme ve muayeneden sonra hocanın bize (sizlere de) dikkat etmemiz gerektiğini söylediği konular şunlar
idi.

*50 Hertz TV ve Monitörlerdeki resim kaymalarını çocuk beyni daha kolay algıladığı ve beyin, istem dışı bu atlamaları takip ettiği için yoruluyormuş. Yorulan beyin daha sonra bir boşalma isteğiyle vücuda nöbet geçirtiyormuş.

Bu nedenle mümkünse 50Hertz üzerindeki cihaz kullanılmalıymış.
(Avrupa'da 60Hertz altında TV üretilmesi yasaklanmış.) Oğlum bu yaz hemen hemen her gün saatlerce 50 hertz olan TV'de playstation ve yanındaki Bilgisayar'da oyun oynadı. Birçok arkadaşımın çocuğu, yeğeni de ayni durumda olduğu için bu maili hazırlayarak uyarmak istedim.

*Tetiklemeyi yapan diğer bir unsur "kafein" yani Cola. Profesör, çocukların beyni için colanin çok zararlı olduğunu belirtti. Kafeinli içeceklerden özellikle cola ve enerji içeceklerinden çocukları uzak tutun dedi.

*Tetiklemeyi yapan bir diğer unsur da yanıp sönen ışıklar. Bu ışıkları Evde karanlıkta veya loş ışıkta izlenilen TV veya bilgisayar oyunları oluşturuyor. TV’nin en az 3 metre ve aydınlık ortamda izlenmesini özellikle söyledi hoca. Bilgisayarı ise günde en fazla 20 dakika ile sınırladı.

Son nöbetten sonra en az 2 yıl sürekli kontrollü ilaç kullanımı ile sorunun epeyce giderilebileceğini ve 14yasindan sonra %96 oranında bir
daha nöbet geçirilmeyeceğini belirtti.
Kayıtlı
unforgiven
Yeni Başlayan
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 3


Re:
« Yanıtla #12 : 21 Haziran 2007 - 02:26 »

gençlik o kadar boş düşüncelerdeki hangisi anlatsam bilmiyorum.en basidinden kıyafetlerde.eğer o markalı şeyleri giyersen adamsın.tanıştığın anda ayağına bakıyolar.hımm tamam giymişmi marka ayakkabı olur bundan arkadaş diyorlar.böyle bir anlayışla nereye gidilirki.ATAM'ın izi falan kalmadı artık.

ayrıca en büyük sorun gençlikte bol para az çalışmak.masa başı iş ,çok para isterler ama sadece isterler.ayaklarına iş gelecek ya hanii(!)

teknoloji hasta ediyomuş beynimizi ne ki bundan daha önemlisi batı hasta etmiş gençlerimizin zihinlerini daha ne olsun.
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
 
Gitmek istediğiniz yer: