bozkir.net Bozkir Forum Arsivi 05 Ocak 2025 - 09:10 *
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun.

Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz
Duyurular:
Mesaj yazmaya başlamadan önce Forum Kurallarını Okuyunuz.
 
 
Sayfa: [1]   Aşağı git
Gönderen Konu: Üniversitede Özgürlük  (Okunma Sayısı 8873 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
navruz
Site Yöneticisi
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1964


Site
« : 03 Şubat 2008 - 14:28 »

Merhabalar,
Son günlerde kamuoyunda yeniden tartışılmaya başlanan "üniversitelerde kılık-kıyafet yasağı" konusunda bir grup öğretim üyesi olarak aşağıdaki bildiri metnini imzaya açıyor ve bu konuda desteklerinizi bekliyoruz. Metnin altına siz de imza atmak istiyorsanız bu maili, "metni imzalıyorum ve katılıyorum" şeklinde -ad, soyad ve mesleki bilgilerinizi de ekleyerek- kısaca cevaplamanız yeterli olacaktır.
Ayrıca, ihtiyaç hissedilmesi durumunda, katılımınız için, shcalis@yahoo.com, universitede_ozgurluk@yahoo.com, dagi@metu.edu.tr e-posta adreslerini de kullanabilir ve " 'Üniversitede Özgürlükler Konusunda Kamuoyuna Duyuru' metnine katılıyorum " notunu ve yine sizi tanımlayan unvan ve kurum bilgilerini bu mail adreslerinden herhangi birine de gönderebilirsiniz. Katılım belli bir sayıya ulaşınca aşağıdaki metin olduğu gibi kamuoyuna duyurulacaktır. Duyuruyu ve duyuruya katılan öğretim üyelerinin sürekli güncellenecek listesini universitedeozgurluk.blogspot.com adresinden takip edebilirsiniz. Gösterdiğiniz duyarlılık için teşekkürler...

Şaban Çalış (shcalis@yahoo.com)
İhsan Dağı (dagi@metu.edu.tr)


ÜNİVERSİTEDE ÖZGÜRLÜKLER KONUSUNDA KAMUOYUNA DUYURU

"Öğretim üyeleri olarak bizler kılık-kıyafet konusunda yıllardır uygulanan politikaları ve son günlerde yapılan tartışmaları yakından ve kaygıyla takip ediyoruz. Üniversitelerin düşünce, ifade, din ve inanç özgürlükleri ile eğitim ve öğretim gibi en temel insan hakları karşısında yasakçı değil özgürlükçü bir tavır alması gereken kurumlar olduğunu düşünüyoruz. Üniversitelerimizin çağdaş uygar toplumlara yaraşır biçimde, özgürlüklerle ve bilim üretimiyle anılmasını istiyoruz. İstisnasız her demokratik ülkede olduğu gibi üniversitelerimizde de kılık-kıyafet serbestliğinin; hiçbir din, inanç, düşünce, ırk, grup ve cinsiyet ayrımı yapılmaksızın bütün öğrencilere tanınması gereğine inanıyor; aksi yöndeki tüm düzenleme ve uygulamalara bir an önce son verilmesini talep ediyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."


Liste için aşağıdaki linke bakabilirsiniz:
http://universitedeozgurluk.blogspot.com

Üniversitede Özgürlük

Yorumlar yazarlarına aittir. İçeriklerinden biz sorumlu tutulamayız.

alperenbozkir bildirdi: Tarih: 02.02.2008 11:07:

Zaten hep böyle oldu, çoğunluk hep sessiz kaldı. Bu yasaklar bu düzenlemeler hep çoğunluğun sessiz kalması yüzünden geldi başımıza...

Değerli hocalarıma can-ı gönülden teşekkür ediyor. Din düşmanları yerine her görüşe saygılı insanları görmeyi bir şeref addediyorum.

İnşaallah en kısa zamanda en güzel bir şekilde sonuçlanır.

isauranova bildirdi: Tarih: 02.02.2008 10:38:
(Cumhuriyet, 29 Ekim 1979, O Eski Türkü...) Uğur Mumcu Diyor Ki:

Sen ülkeni okyanus ötesi devletlerin öncü karakolu yapıp, sınırlarını Amerikan üsleriyle donat; sen ülke ekonomisini, uluslararası tekellerin ahtapot kollarına teslim et; sen kardeşi kardeşe vurdurtmak için gizli çeteler kur; sonra kalk, utanmadan ve sıkılmadan "Ata’m izindeyiz; Cumhuriyet'i koruyoruz" diye siyaset dolandırıcılığı yap!..

"Elsiz ayaksız bir yeşil yılan / Yaptıklarını yıkıyorlar Mustafa Kemal / Hani bir vakitler Kubilay’ı kestiler / Sen buyurdun kesenleri astılar / Sen uyudun asılanlar dirildi / Mustafa’m, Mustafa Kemal’im...."

Cumhuriyet’in temelini elsiz ayaksız yeşil yılanlar kemiriyor; devletimiz NATO generallerinin emrinde, ülkemiz IMF’lerin ipoteğinde!.. Uyan Gazi Kemal uyan!..

...
Devletin devlete, insanın insana kulluğunu yok etmek için uyan, uyan Gazi Kemal!.."

Uğur MUMCU-1979-Cumhuriyet
« Son Düzenleme: 03 Şubat 2008 - 20:15 Gönderen: navruz » Kayıtlı
Pessimist
Süper Aktif Üye
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1260


Pessimist Sytle


Site
« Yanıtla #1 : 03 Şubat 2008 - 17:29 »

Arkadaşlar şimdi başörtülü bir ögrenci mezun oldu diyelim ben 4 yıl başörtü ile okudum şimdi iş yerinde başım açık çalısmam diyecek ve yine bir yasa degişikligine gidecek olan akp bu seferde kamu alanlarında başörtüsünü serberst bırakacak gibi veeee türbanlı egitim görürde karaçarsaflı benimde hakkım var demez mi??? neyse sonunu görecegiz...
Kayıtlı

Susuz çölde inci ßulsan damla arar gözlerin...

Ahvalim suskun , Dokunan ßana Mendil Tutsun...
isauranova
Yeni Başlayan
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 8


« Yanıtla #2 : 03 Şubat 2008 - 18:55 »

Forum kurallarına uymadığı için silinmiştir.

Forum Kuralları için bkz. http://www.bozkir.net/Forum-topic-3.html
« Son Düzenleme: 04 Şubat 2008 - 13:58 Gönderen: bilgisayarci » Kayıtlı

..Herkese birdir bakışı ölümün
Gelecek ölüm - gözleri gözlerin olacak
bir alışkıyı bırakırcasına
ölü bir yüzün belirdiğini görürcesine aynada
kenetli bir dudağı dinlercesine
sessizce ineceğiz o dipsiz burgaca..
bilgisayarci
Site Yöneticisi
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1642


Mustafa


Site
« Yanıtla #3 : 04 Şubat 2008 - 13:25 »

Evet şu an itibarıyla tam 1750 profesör ve Doçent bu bildirinin altına imza atmış.

Gerçekten sevindirici bir durum. Üniversitelerimiz medyada görülenler kadar değil, medyayı zaten hepimiz biliyoruz.

İnşaallah vatanımız için milletimiz için hayırlı kararlar alınır.
Kayıtlı

"Şu vahdet tarumar olsun!" deyip saldırma İslam'a;
Uzaklaşsan da imandan, cema'atten uzaklaşma.
M.Akif
hasandursun
Kıdemli Üye
****
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 3031


BOZKIRLI OLMAK AYRICALIKTIR.


« Yanıtla #4 : 04 Şubat 2008 - 13:50 »

Bütün dünya Müslümanları!

Allâh'ın son peygamberi Hazreti Muhammet (s.a.v.)'in gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli!

Tüm Müslümanlar Hazreti Muhammed'i örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli!

İslâmiyet'in hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli.

Zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilirler.

M.KEMAL ATATÜRK...


Laiklik : Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması ve devletin bütün vatandaşlarının din ve vicdan özgürlüklerini sağlamasıdır.
Laiklik kişillerle alakalı bir kavram  değildir devletin nasıl yönetilip yönetilmeyeceği ile alakalıdır.

Devlet kurallarını ve kanunlarını dini temellere dayandırıyorsa teokratik dayandırmıyorsa laik diye adlandırılır.Ama bu kuralları uygulayanların, hizmet alan veya verenlerin kılıkları kıyafetlerinin nasıl olduğu önemli değildir önemli olan bu kuralların uygulanmasıdır.

Mesela üniversitelerle alakalı yüksek öğretim kanunu var eğer bu kanun dini temellere dayandırılıyorsa laikliğe aykırıdır yoksa bu kuralları uygulayanların kılık kıyafetleri önemli değildir. Yüksek öğretim kanununda şöyle bir madde olsa  üniversitelerde başörtüsü takmak mecburidir bu laikliğe aykırıdır aynı şekilde  başörtüsü takmak yasaktırdırda laikliğe aykırıdır.

yukarıda rahmetli Başbuğ  Mustafa KEMAL ATATÜRK'ÜN ölmeden 15 gün önce bütün dunya müslümanlarına yazdığı vasiyetini yazdım kimse bu konulara onu karıştırmasın. Onun birde şöyle bir vasiyeti var bizlere çagdaş medeniyetler seviyesine çıkmak buda kılık kıyafetle olmaz bilim ve teknolojiyle olur.

Şimdi bizim ülkemizde üniversitelerde başörtüsü yasak diye çağdaş bir ülke değilizki. geçen gün kontvde fırçalı yorum diye bir program var onu izliyorum orda bir profösör konuşuyordu şu ifadeleri kullandı çok üzldüm ülkem adına:

sayın hocamız şöyle dedi Avrupada yıllık 2 den fazla konferans veren Türk  bilim adamı sayısı 12 yi geçmiyor. Ne kötü bir durum demi biz ülkemizin ve üniversitenin çağdaş olup olmamasına buralara bakarak karar vermeliyiz yoksa kişilerin kılık kıyafetlerine bakarsak bir yere varamayız...

saygılar...
« Son Düzenleme: 04 Şubat 2008 - 14:05 Gönderen: hasandursun » Kayıtlı

O'na yar olmuşum O'nun kuluyum
Mazimin yarına giden yoluyum
Hem çağdaşım hem Anadolu'yum
Ne sağda ne de solda gör beni

Ozan Uğur IŞILAK
isauranova
Yeni Başlayan
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 8


« Yanıtla #5 : 04 Şubat 2008 - 15:01 »

BAŞBAKAN, iktidara geldiği günden beri türban konusunda çok dikkatli davranıyordu.

Kullandığı sözcükleri bile özenle seçiyor, bir gerginlik olmamasını istiyordu.

Ama İspanya’da sürpriz bir açıklama ile türban konusunda kafasında ne varsa açıklayıverdi.

Türbanın siyasi bir simge olduğunu itiraf etti.

"Sorunu anayasada halledeceğiz" dedi.

Başbakan’ın türban konusunda bu kadar kararlı konuşma nedeni kendisini siyaseten çok güçlü görmesinden kaynaklanıyor olabilir.

Demek ki, ülke içindeki dengeleri böyle bir çıkışı yapmasına engel olarak görmüyor.

Kesin olan şu:

Anayasaya konacak madde ile artık yüksek öğretimde türban yasağı kalkacak.

Peki sonra ne olacak?

Ülkede gerginlikler tırmanacak.

Üniversitelerde huzur bozulacak.

Türbanı, siyasi ve siyasette kullanılan bir simge olarak kabul eden, bu nedenle laik demokratik cumhuriyete aykırı bulan mahkeme kararları sert tartışmalar yaratacak.

* * *

Üniversitelerde öğrenciler kamplaşacak.

Türbanın karşısına başka siyasi simgeler dikilecek.

Örneğin boyunlara poşular bağlanacak, kalpaklar, parkalar giyilecek...

Çekişmeler, itişmeler, kavgalar olacak.

Yıllardan beri aklı başında bütün politikacıların söylediği bir söz vardır.

"Kışlaya, camiye, okula siyaset sokmayın" derler.

Bunu dinlemeyen, dini pervasızca kullanan siyasetçiler oldu Türkiye’de.

Hepsi de gelip geçti.

Ama Türkiye onların yüzünden ağır faturalar ödemek zorunda kaldı.

Askeri müdahaleler yapıldı, Türk demokrasisi ağır yaralar aldı.

Özellikle demokrat insanlar çok ağır bedeller ödedi.

Acılar çekti.

Can verdi.

Bunların sorumluları dini politikaya alet eden, dini kullanarak oy toplamaya çalışan siyasetçiler oldu hep.

İhtilaller, müdahaleler Türkiye’nin büyük zaman yitirmesine yol açtı.

* * *

İspanya’da Erdoğan’a Batılı meslektaşlar ısrarla şu soruyu sordular:

"Siz dinci parti misiniz?"

Başbakan "Hayır, muhafazakár demokratız" diye yanıt verdi.

Bu yanıta Avrupalıların inanmadığını sanırım kendisi de biliyor.

Kendileri istedikleri kadar "Muhafazakár demokratız" desin, AKP dinci bir partidir.

İcraatları ortada.

Ramazan aylarında yaşananlar iktidarın dini ne kadar pervasızca kullandığının kanıtıdır.

Başbakan "Türban siyasi simge olsa da suç sayılmaz" diyor.

Oysa yasalara göre kamuda, siyasette dini simgeleri kullanmak suçtur.

Olsun, hiç önemli değil.

Başbakan Meclis’i toplar, söz konusu kanunları değiştirir ve dinin siyasette kullanılmasını suç olmaktan çıkarır olur biter.
Tufan TÜRENÇ-HÜRRİYET
Kayıtlı

..Herkese birdir bakışı ölümün
Gelecek ölüm - gözleri gözlerin olacak
bir alışkıyı bırakırcasına
ölü bir yüzün belirdiğini görürcesine aynada
kenetli bir dudağı dinlercesine
sessizce ineceğiz o dipsiz burgaca..
alperenbozkir
Yeni Başlayan
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15


« Yanıtla #6 : 04 Şubat 2008 - 15:22 »

Kayıtlı

desertrose
Yeni Başlayan
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 16



« Yanıtla #7 : 28 Ekim 2008 - 22:15 »

arkadaşlar şimdi başörtülü bir ögrenci mezun oldu diyelim ben 4 yıl ba?örtü ile okudum şimdi iş yerinde ba??m açık çal?smam diyecek ve yine bir yasa degi?ikligine gidecek olan akp bu seferde kamu alanlarında başörtüsünü serberst bırakacak gibi veeee türbanlı egitim görürde karaçarsaflı benimde hakkım var demez mi? neyse sonunu görecegiz...
komik yaw ...
Kayıtlı

sınava tabi tabiat ananın evlatları rabbi tanımadı kimisi küfretti yaradana zulmetti kendine..._SaGoPa KaJmEr_
Sayfa: [1]   Yukarı git
 
Gitmek istediğiniz yer: