bozkir.net Bozkir Forum Arsivi 27 Nisan 2025 - 12:00 *
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun.

Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz
Duyurular:
Mesaj yazmaya başlamadan önce Forum Kurallarını Okuyunuz.
 
 
Sayfa: [1]   Aşağı git
Gönderen Konu: karacaoğlan şiirleri  (Okunma Sayısı 3907 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Altay
Yeni Başlayan
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 44


« : 16 Ekim 2007 - 10:37 »

nasihat


dinle sana bir nasihat edeyim
hatırdan gönülden geçici olma
yiğidin başına bir iş gelirse
onu yad ellere açıcı olma

mecliste arif ol kelamı dinle
el iki söylerse sen birin söyle
elinden geldikçe sen iyilik eyle
hatıra dokunup yıkıcı olma

el ariftir yoklar senin bendini
dağıtırlar tuzağını fendini
alçaklarda otur gözet kendini
kati yükseklerden uçucu olma

karacoğlan söyler sözün başarır
aşkın deryasını boydan aşırır
seni hep küçük düşürür
kötülerle konup göçücü olma

karacaoğlan
Kayıtlı
Altay
Yeni Başlayan
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 44


« Yanıtla #1 : 26 Kasım 2007 - 11:55 »

Ağlayı Ağlayı Düştüm Yollara

Ağlayı ağlayı düştüm yollara
Karışayım bozbulanık sellere
Adı sanı bilinmedik illere
Gitmeyince gönül yardan ayrılmaz

Ahım kaldı şu gelinin ahdinde
Deremedim güllerini vaktinde
Karanlık gecede kolum altında
Yatmayınca gönül yardan ayrılmaz

Gözüm kaldı şu kaplanın postunda
Azrail de can almanın kastında
Döne döne teneşirin üstünde
Yunmayınca gönül yardan ayrılmaz

Hadini de Karac'oğlan hadini
Aramazlar gurbet ile gideni
Ak göğsün üstünde çakır dikeni
Bitmeyince gönül yardan ayrılmaz



Ala Gözlerini Sevdiğim Dilber

Ala gözlerini sevdiğim dilber
Sana bir tenhada sözüm var benim
Kumaş yüküm dost köyüne çezildi
Bİr zülfü siyaha nazım var benim

Ak ellere al kınalar yakınır
Ala göze siyah sürme çekinir
Dostu olan dost yoluna bakınır
Dosta giden yolda izim var benim

Yiğit olan gizli sırrı bildirmez
Güzel olan gül benzini soldurmaz
Her olur olmaza meyil aldırmaz
Bir şahan avlar da bazım var benim

Karac'oglan derki konanlar göçmez
Bu ayrılık bizlen arasın açmaz
Bir kötü gönlüm var güzelden geçmez
Ne güzele doymaz gözüm var benim


Ala Gözlüm, Ben Bu İlden Gidersem

Ala gözlüm, ben bu ilden gidersem,
Zülfü perişanım kal, melil melil.
Kerem et, aklından çıkarma beni;
Ağla göz yaşın sil, melil melil.

Yeğin ey sevdiğim, sen seni düzet;
Karayı bağla da, beyazı çöz, at;
Doldur ver badeyi, bir daha uzat;
Ayrılık şerbetin ver, melil melil.

Elvan çiçeklerden sokma başına,
Kudret kalemini çekme kaşına,
Beni unutursan doyma yaşına,
Gez benim aşkımla yar, melil melil.

Karac`oğlan der ki: Ölüp ölünçe,
Ben de güzel sevdim kendi halımça;
Varıp gurbet ile vasıl olunça,
Dostlardan haberim al, melil melil


Altın Kafes İdi Benim Durağım

Altın kafes idi benim durağım
Dost elinden yaralandı yüreğim
Evvel yakın idim şimdi ırağım
Felek beni nazlı yârdan ayırdı

Dostumun yaylası çayır çimendi
Şu şirin dillerden ikrarın verdi
Yeminler eder de ayrılmam derdi
Felek beni nazlı yârdan ayırdı

Kumaş olam arşın arşın yırtılam
Köle olam çarşılarda satılam
Vadem yetmedi ki ölem kurtulam
Felek beni nazlı yârdan ayırdı

Der Karacaoğlan yanam alışam
Akam gidem şu sulara karışam
Yol başına gelmiş varam danışam
Felek beni nazlı yârdan ayırdı


Aşam Dedim Karlı Dağın Başından

Aşam dedim, karlı dağlar başından
Yüce dağlar koç yiğide dag m'olur
Ağrır bedenim, sızlar yaralarım
Bu yarayı ceken yigit sag m'olur

Sıra sıra dikemedim sö'ğü'dü'
Ben başıma veremedim ögüdü
Elleri göğsünde görün yigidi
Yigit mağrur gezmek ile bey m'olur

Öğüt versen, bana ögüt kar etmez
O yarin hayali karşımdan gitmez
Kementle bağlasam, kolun bağ tutmaz
Yarin zulufunden özge bag m'olur

Karac'oglan der ki, fani dünyadan
Korkmaz mısın haram ile zinadan
Ayırır seni anan babandan
Gurbet ile düşen yigit sag m'olur.


Benden Selam Eylen

Benden selâm eylen şol nazlı yara
Her beni gördükçe gülüp durmasın
Aldırdım aklımı oldum divâne
Aklımı başımdan alıp durmasın

Kız seninle böyle miydi pazarım
Kara kaşlarında kaldı nazarım
Yol üstünde kazmasınlar mezarım
Yar gelip geçtikçe yanıp durmasın

Kız seninle bir bahçecik dikelim
Ayvasından turuncundan satalım
Gel sarılıp bir gececik yatalım
Ahu zarım sende kalıp durmasın

Karacaoğlan der ki Hakk'a bakadur
Yollar çamur belki çöker bükedur
Çekemem kahrını bağrım yufkadur
Arada haberin gelip durmasın


Çıkıp Yücesine Seyran Eyledim

Çıkıp yücesine seyran eyledim
Gördüm ak kuğulu göller perişan
Bir firkat geldi de durdum ağladım
Öpüp kokladığım güller perişan

Hayal hayal oldu karşımda dağlar
Eşinden ayrılan ah çeker ağlar
Dökülmüş yapraklar bozulmuş bağlar
Bülbülün konduğu dallar perişan

Yıkılmış dilberin mamur illeri
Susmuş bülbüllerin her dem dilleri
Dağılmış sümbülü solmuş gülleri
Yüzüne dökülmüş teller perişan

Karac'oğlan der ki top avlamadım
Arap ata binip boyalatamadım
Küstürdüm dilberi hoylatamadım
Dilberi küstüren diller perişan


N`eyleyeyim Şu Dünyanın Ziynetin

N`eyleyeyim şu dünyanın ziynetin,
Akibeti ölüm olduktan geri?
İstemem bahçemde bülbüller ötsün,
Benim gonca gülüm solduktan geri.

Çöze idim düğümelerin döşünden,
Öpe idim gözlerinden, kaşından;
Güzelliğin soyha kalsın başından
Ben inli, boranlı olduktan geri.

Yalanmış dünyanın ötesi, yalan.
Felektir muradım elimden alan.
Mısr`a sultan olsam istemem kalan,
Dost ağlayıp düşman güldükten geri.

Karac`oğlan der ki: Bu, ne hal bilmem?
Gelmişim dünyaya, bir daha gelmem.
Alem bir yan`olsa, o yari vermem,
Yarin gönlü bende olduktan geri.



Çukurova

Çukurova bayramlığın giyerken,
Çıplaklığın üzerinden soyarken,
Şubat ayı kış yelini kovarken,
Cennet dense sana yakışır dağlar.

Ağacımız yapraklarla donanır,
Taşlarımız bir birliğe inanır,
Hep çiçekler bağrınızda gönenir,
Pınarınız çağlar, akışır dağlar.

Rüzgar eser, dallarınız atışır.
Kuşlarınız birbiriyle ötüşür,
Ören yerler bu bayramdan pek üşür,
Sünbül niçin yaslı bakışır dağlar.

Karac'oğlan, size bakar sevinir;
Sevinirken kalbi yanar, köyünür;
Kımıldanır hep derdlerim, devinir;
Yas ile sevincim yıkışır dağlar.



Nazlı Yârdan Geldi Bana Bir Name

Nazlı yârdan geldi bana bir name
Eğer doğru ise kırdı belimi
Dediler ki yarini yad iller almış
Kadir Mevlam nasib eyle ölümü

Bülbüle söyleyin gülüne konsun
Beni yârdan eden Allah'tan bulsun
Sabreyle sevdiğim ilkbahar olsun
Terkedeyim vatanımı ilimi

Ak yâri gördükçe ağladım coştum
Al elinden dolu badeler içtim
Kötüler sandı ki ben yârdan geçtim
Ölmeyince çeker miyim elimi

Karac'oğlan derki konmadan göçmem
Her olur olmaza sırrımı açmam
Kötüler köprü olsa üstünden geçmem
Taşık suya uğradırım yolumu


Sabahtan Uğradım Ben Bir Güzele

Sabahtan uğradım ben bir güzele
Ala gözlerine sürmeler çekmiş
Taramış zülfünü dökmüş bir yana
Salıvermiş ince belin üstüne

Bir hoş durur eda naz gibi
Arkasında saçı tel tel saz gibi
Has bahça içinde top nergiz gibi
Karalar mı giydin al'ın üstüne

Alma alma yanakları al gibi
Boyu uzar gider selvi dal gibi
Seherde açılan gonca gül gibi
Sandım kan damlamış karın üstüne

Çıka çıka çıktım yoluna vardım
Verdiği çevreyi koluma sardım
Uğrunda ölümü göze aldım
Dİvanına durdum yolun üstüne

Çekiverdim gücün gücün içine
Al karanfil takmış sünbül saçına
Ömrümü koymuşum ferman bacına
Yarim sultan olmuş ilin üstüne


Dağlar

Yücesinde namlı namlı karın var,
Seni yaylayacak zamanım dağlar!
Başından aşmağa yoktur takatim,
Kalmadı dizimde dermanım dağlar!

Yağmur yağar, mor sümbüller bitirir;
Yel estikçe kokuların getirir.
Sarı çiçek sarvan kurmuş oturur;
Karışmış güller çimenin dağlar!

Sarı çiçek sallanıyor naz ile,
Dem sürerdim on beşinde kız ile,
Şimdi öksüz kaldım kırık saz ile,
Ah ettikçe tüter dumanım dağlar!

Yaz gelir, illerin çözülür, konar.
Güzeller suyundan içip de kanar.
Küpeler kulakta mum gibi yanar;
Gördükçe, artıyor imanım dağlar!

Karac'oğlan der ki: Çöktüm, oturdum;
Bağ bahçe diktim de meyva yetirdim.
Alnı top perçemli yavrı yitirdim,
Bir köşende kaldı gümanım dağlar!


Evvel Allah, Ahir Allah

Evvel Allah, ahir Allah
Andan ulu gelmemiştir
Hak Muhammed'den sevgili
Hakk'ın kulu gelmemiştir

Sah-ı merdan idi adı
Cömert sofrasın kim kodu
Ali'ye aslanım dedi
Uyruk Ali gelmemiştir

Pir olmayan aşka gelmez
Koç olmayan kurban olmaz
Ecel gelse derman olmaz
Hakk'tan rıza gelmemistir

Od düştüğü yeri yakar
Değme dalda gül mü biter
Ko dört dilin, çok kuş öter
Bülbül ünü gelmemistir

Karac'oglan Hakk'a yalvar
Verdiğine günah ol dar
Sol alemde eksiksiz yar
Kimse bulup gelmemistir


Güzel Ne Güzel Olmuşsun

Güzel ne güzel olmuşsun
Görülmeyi görülmeyi
Siyah zülfün halkalanmış
Örülmeyi örülmeyi

Mendilim yudum arıttım
Gülün dalında kuruttum
Adın ne idi unuttum
Sorulmayı sorulmayı

Seğirttim ardından yettim
Eğildim yüzünden öptüm
Adın bilirdim unuttum
Çağırmayı çağırmayı

Benim yarim bana küsmüş
Zülfünü gerdana dökmüş
Muhabbeti benden kesmiş
Sevilmeyi sevilmeyi

Çağır Karac'oğlan çağır
Taş düştüğü yerde ağır
Yiğit sevdiğinden soğur
Sarılmayı sarılmayı

Karacaoğlan 2

Behey ala gözlü dilber,
Vaktin geçer, demedim mi?
Haramı olmuş gözlerin,
Beller keser, demedim mi?

Bak şu Kaşa, bak şu göze.
Cığer kebab oldu köze.
Yakasız gömlekler bize
Felek biçer, demedim mi?

Deryalarda yüzer gemi,
Şeker dudakların yemi.
Süregör devranı, demi,
Devran geçer, demedim mi?

Karac`oğlan der: Mert ile,
Sözüm yoktur namert ile.
Kahpe felek bu dert ile
Bizi eğer, demedim mi?

Koşma-3

Bad-ı saba selam söyle o yare,
Pek göresim geldi illerimizi.
Gönül arzu çeker ama ne çare,
Nr17;ideyim tutan var yollarımızı.

Acem şahı bize name gönderdi,
Gam leşkerin üstümüze dönderdi,
Zalim felek bizi yaktı yandırdı,
Savurdu havaya küllerimizi.

Yüküm gamdır gam alır satarım,
Pervaneler gibi yanar tüterim,
Kıyamette yakasını tutarım,
Vermesin hoyrata gönüllerimizi.

Karacr17;oğlan der ki gümanım yoktur,
Gayri rakiplere amanım yoktur.
Sılaya varmaya dermanım yoktur
Nazlım beklemesin yarini


Koşma

Ala gözlü nazlı dilber
Sen d(e) olasın benim gibi
Zülfün dökük boynun bükük
Sen d(e) olasın benim gibi

Bahçende güller bitmesin
Dalında bülbül ötmesin
Kapından cerrah gitmesin
Sen d(e) olasın benim gibi

Gül yerine diken bitsin
Kuşyerine baykuş ötsün
Gözün yaşı sele gitsin
Sen d(e) olasın benim gibi

Karac'oglan der mert gibi
Yanar yüreğim od gibi
Bir ok yemiş bozkurt gibi
Sen d(e) olasın benim gibi



Koşma

İzin ver hey ağam ben de gideyim
Ah çekip de arkam sıra ağlar var
Bakarım bakarım sılam görünmez
Aramızda yıkılası dağlar var

Coşkun sular gibi akıp durulma
Kuru yaprak gibi esip savrulma
Nerde güzel görsen ona çevrilme
Bizim ilde cana kıyar beyler var

Karşıdan karşıya yanar bir ışık
Bunu söyleyenin dilleri aşık
Bir bugday benizli zülfü dolaşık
Gitme diye beni yolda eğler var

Karac'oğlan der ki kendim öğeyim
Taşlar alıp kara bağrım döğeyim
Güzel sevme derler nasıl sevmeyim
Kaşlar arasında çifte benler var


Sevdiğim Dilber

Ala gözlerini sevdiğim dilber
Sevgini sevdamdan ayıramıyorum
Gündüz hayalimde, gece düşümde
Bana bir hal oldu bilemiyorum

Yaylanın hası da şu nazlı pınar
Aşnası olanlar yolları dener
Duramaz dillerim, nazlımı arar
Dilim tutup da duramıyorum

Nerde güzel görsem artıyor gamım
Genç yaşımda sağır oldu kulağım
Her gün önümüzden geçer yolağım
Şimdi nerd'olduğum bilemiyorum

Karac'oglan da gördüğün öğer
Uzundur sacları topuğun döğer
Vermişler beş bini, bin daha değer
Kesilmiş bahası, alamıyorum


Viran Oldum Mor Sümbüllü Bağ İken

Şu yalan dünyaya geldim geleli
Tas tas içtim ağulari sağ iken
Kahpe felek vermez benim muradım
Viran oldum mor sümbüllü bağ iken

Aradılar bir tenhada buldular
Yaslandılar şıvgalarım kırdılar
Yaz bahar ayında bir od verdiler
Yandım gittim alkarlı dağ iken

Farımaz da deli gönlüm farımaz
Akar gözlerimin yaşı kurumaz
Şimden geri benim hükmüm yürümez
Azil oldum güzellere beğ iken

Karac'oğlan der ki bakın geline
Ömrümün yarısı gitti talana
Sual eylen bizden evvel gelene
Kim var imiş biz burada yoğ iken


Yayladan İnerken Bir Güzel Gördüm

Yayladan inerken bir güzel gördüm
Ağlar melil melil bilmem nedendir
Ak yerine karaları başına
Bağlar melil melil bilmem nedendir

Ağ'rır başım kulaklarım çınılar
Yaralarım göz göz oldu yeniler
Hastaların derdi vardır iniler
Sağlar melil melil bilmem nedendir

Kirmanı da kılıcınız kirmanı
Taştan dönmez mızrağının yalmanı
Böyle imiş padişahın fermanı
Dağlar melil melil bilmem nedendir

Karac'oğlan der ki dinlen sözümü
Aşk yoluna yandırırım özümü
Dökülmüş yaprağı kalmış üzümü
Bağlar melil melil bilmem nedendir


Yiğidin Eyisini Nerden Bileyim

Yiğidin eyisini nerden bileyim
Yüzü güleç, kendi yaman olmalı
Kasavet serine çöktüğü zaman
Gönlünün gamını alan olmalı

Benim sözüm yiğit olan yiğide
Yiğit olan muntazırdır öğüde
Ben yiğit isterim fırka dağıda
Yiğidin başında duman olmalı

Yiğit olan yiğit kurt gibi bakar
Düşmanı görünce ayağa kalkar
Kapar mızrağını meydana çıkar
Yiğidin ardında duran olmalı

Safi güzel olan, sol bazı kötü
Yiğidin densizi ey olmaz zatı
Gayet durgun ister silahı, atı
Yiğit el çekmeyip viran olmalı

KARAC'OGLAN derki, çile çekilmez
Hozan tarlalara sünbül ekilmez
Sak yabancı ile başa çıkılmaz
İçinden sıdk ile yanan olmalı



Yürü Bire Yalan Dünya

Yürü bire yalan dünya
Sana konan göçer bir gün
İnsan bir ekine misal
Seni eken biçer bir gün

Ağalar içmesi hoştur
O da züğürtlere güçtür
Can kafeste duran kuştur
Elbet uçar gider bir gün

Aşıklar der ki n'olacak
Bu dünya mamur olacak
Haleb'i Osmanlı alacak
Dağı taşa katar bir gün

Yerimi serin bucağa
Suyumu koyun ocağa
Kafamı alin kucağa
Garip anam ağlar bir gün

Yer yüzünde yeşil yaprak
Yer altında kefen yırtmak
Yastığımız kara toprak
O da bizi atar bir gün

Bindirirler cansız ata
İndirirler tuta tuta
Var dünyadan yol ahrete
Yelgin gider salın bir gün

Karac'oğlan der nasıma
Çok işler gelir başıma
Mezarımın baş taşına
Baykuş konar öter bir gün
Kayıtlı
oktaydemirtas
Yeni Başlayan
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 223



Site
« Yanıtla #2 : 26 Kasım 2007 - 23:07 »

Altay teşekkürler güzel şiirler ancak hepsini toplu verince insan hangisini okuyacağını şaşırıyor.Devamını 1er 1er bekleriz Smiley
Kayıtlı

Ağladım her yerde hep ah eyledim,Gördüğüm her kul için dostum dedim.Herkesin zannında dost oldum ama,Kimse talip olmadı esrarıma.
Sayfa: [1]   Yukarı git
 
Gitmek istediğiniz yer: