mehmetsayin
|
 |
« : 25 Ekim 2007 - 00:05 » |
|
Dünya Müslümanlarına Karşı Yürütülen Gizli Savaşın Hikayesi
Amerikalı stratejist Samuel Huntington'ın, Foreign Affairs dergisinin 1993 yazındaki sayısında yayınlanan ve dünyanın yakın gelecekte bir "medeniyetler çatışması"na sahne olacağını ve en büyük çatışmanın da Batı ve İslam medeniyetleri arasında geçeceğini öne süren makale çok ses getirmişti. Bu makalede ortaya konan görüşlerin, Amerikan strateji merkezleri tarafından önemli boyutlarda onaylandığı da daha sonra sık sık konu edildi.
Ancak bu noktada çok önemli bir ayrıntıya dikkat etmek gerekiyordu: Huntington'ın sözünü ettiği ya da belki ilan ettiği büyük çatışma, yakın gelecekte başlayacak değildir; çoktan başlamıştır. İslam'ın, mevcut seküler dünya sistemi için tek ciddi alternatifi hatta belki "tehdit"i oluşturduğu ayan beyan ortadadır ve "karşı taraf"ın şahinleri, uzunca bir süredir İslam'a karşı örtülü bir savaş yürütmektedirler.
İslam'a karşı yürütülen bu savaşın farklı yöntemleri olduğundan söz edebiliriz. İslam aleyhtarı propaganda ile İslam'ı dejenere etme, aslından saptırma çabaları bu yöntemler arasında sayılabilir. Ancak tüm bunların yanında dünya Müslümanlarının kontrol altına alınmaları, zayıflatılmaları ve ezilmeleri de kuşkusuz İslam'a karşı girişilen savaşın önemli bir boyutudur. Son yıllarda yaşadığımız örnekler, Müslümanların fiziksel olarak imha edilmelerinin bile sözkonusu olduğunu gösteriyor.
Bugün İslam dünyasına baktığımızda; Bosna-Hersek'te, Cezayir'de, Tunus'ta, Eritre'de, Mısır'da, Afganistan'da, Keşmir'de, Doğu Türkistan'da, Çeçenya'da, Endonezya'da, Tayland'da, Filipinler'de, Burma'da, ya da Sudan'da dünya Müslümanlarının ezilmeye, baskı altına alınmaya ve yok edilmeye çalışıldığını rahatlıkla görebiliriz. Bu sayılan coğrafyalarda müslümanlar görünüşte farklı düşmanlarla karşı karşıyadırlar. Bosna'da Sırplar, Keşmir'de Hindular, Kafkaslar'da Ruslar, Cezayir, Mısır, Fas, gibi ülkelerde de baskıcı rejimler tarafından hedef alınmaktadırlar. Ama her nedense, birbirinden bağımsız gibi gözüken bu İslam-karşıtı güçler, hep benzer yöntemleri kullanmaktadırlar.
Acaba bu durumun açıklaması nedir? Yoksa, sözkonusu anti-İslami güçler arasında bir ilişki olabilir mi?
Bu yazı dizisi boyunca, bu incelemeyi yapacak ve ABD'nin gizli kimliğini ortaya çıkaracağız. Burada kullanılan bilgiler, bir süre önce yayınlanan "YENİ MASONİK DÜZEN: Dünyanın 500 Yıllık Gerçek Tarihi ve Dünya Düzeni'nin Gizli Yöneticileri" adlı kitabımızın "Düzen'in Müslümanlarla Savaşı" başlıklı 12. bölümünde yer alan incelemelerin bir derlemesi ve özetidir. Yazı dizisi boyunca alıntı yapılan ve kendisine gönderme yapılan kaynaklar hakkındaki ayrıntılı bilgi burada verilmemiştir. Dileyenler, "YENİ MASONİK DÜZEN" kitabına başvurabilirler.
Bu kitapta ortaya konan ve burada da geniş bir özetini sunacağımız gerçek ise son derece çarpıcıdır: Dünyanın farklı bölgelerindeki önemli anti-İslami güçlerin hemen hepsi, tek bir merkezle bağlantı halindedirler. Bu merkez, onları askeri ve siyasi yönden desteklemekte, hatta kimi zaman yönlendirmektedir.
Bir başka deyişle, bir zamanların "Komünist Enternasyonal"i gibi, bugün de dünya üzerinde adı konmamış bir "Anti-İslami Enternasyonal" vardır!...
Bu Anti-İslami Enternasyonal'in bir de "Moskova"sı vardır: İslama karşı global bir savaş örgütlemekte olan İsrail ve onun Amerikalı uzantıları...
Bu sonuca nereden mi varılmaktadır?
Cevap basittir; çünkü İslam dünyasının Fas'tan Filipinler'e kadar uzanan coğrafyası incelendiğinde, anti-İslami güçler ile İsrail arasında -önemli bölümü gizlice yürütülen- askeri, siyasi ilişkiler olduğu, İsrail'in bu güçleri destekleyip kışkırttığı ortaya çıkmaktadır.
ŞUBAT 1997
Kaynak Harun Yahya'nın makalelerden alıntı
|