osman_sel
Aktif Üye

Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 517
|
 |
« : 19 Kasım 2007 - 15:54 » |
|
Bugün varız, yarın yokuz… “Mal sahibi mülk sahibi Hani bunun ilk sahibi Mal da yalan mülk de yalan Var biraz da sen oyalan” diyerek ne de güzel özetlemiş Yunus Emre. Elimizde bulunan oyalanıp durduğumuz maldan vermek, vermesini bilmek öyle güzel ki Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bunu vurgulamak için: “Veren el, alan elden üstündür.” buyurmuş.
Peygamber Efendimiz (s.a.s.), ümmetinin iyi ve güzel olmasını arzulamış, bu uğurda çalışmıştır. Bunun için de Peygamber Efendimiz (s.a.s.): “İki haslet vardır ki bir mü’minde asla beraber bulunmazlar: Bunlar, cimrilik ve kötü ahlâktır.” diye buyurmuştur.
Bizler O’nun arzuladığı güzel vasıflara sahip iyi bir insan olmak istiyorsak kötü ahlaktan ve cimrilikten uzak durmalıyız.
Çünkü bu iki hasletin mü’minde olmaması gerektiğini söylüyor Peygamber Efendimiz (s.a.s.).
Cimrilik öyle kötü bir hastalık ki…
Vermesini bilmiyorlar. Vermenin lezzetini tatmamışlar. Vermenin elde olanı azaltmak değil, çoğaltmak olduğunu bilmiyor, elindekinin bereketlendiğini görmüyorlar.
Bu gün biz vereceğiz, o tadı yaşayacağız ki bunun karşılığında Allah’ın sonsuz rahmetini cömertçe dağıttığı zaman rahmetten karşılığını kat kat alacağız.
Elimizdeki varı vermek, varı azaltmak ya da bitirmek değildir, terbiyesini veriyor dinimiz. Zekatı zengine farz kılıyor. Sadakayı teşvik ediyor. Veren elin alan elden üstün olduğunu söylüyor.
Karşılığında ise bizden çok çok cömert olan, her şeyimizi veren Rabbimiz, biz verdikçe daha çok veriyor bize. Bunu bilince açılıyor elimiz.
Buna inanınca yağıyor üstümüze bereket…
Dualarla iniyor bereket. Ya tersi…
Ya elimizdeki bir avuç malın bizi boğması, gecelerimizi süslemesi, gelenin geçenin sözlerini dikmesi, ama bizlerin kimseye bir şey koklatmadan üstüne oturmamız o malın mülkün.
Ne hazin…
Cimri olmak ne acı… Paylaşılmayan o malın bize faydalı olmaması, bir gün kuş misâli uçup gitmesi ve o kuşun kanatlarında olamayışımız.
Kimi zaman mal, sahibini sahibinden önce yer. “Yemeyenin malını bir yiyen çıkar.” demişler ya atalarımız. Ne güzel demişler.
Allah için, insanlar için, kullanılmayan o malın faydası kime ki…
O halde ey insan, toprağa düşmeyecek hayır çiçekleri için vermekle, Allah için vermekle başlayalım işe, verdikçe erelim güzele; verdikçe güzelleşelim ve öylece gidelim Güzeller Güzeli’nin katına, avucumuz dolu olarak
|