ramazanoguz
Yeni Başlayan
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 38
|
 |
« : 19 Kasım 2007 - 22:01 » |
|
Hafta başında sizi gülümsetebilirsem sevinirim.
Bunlar fıkra değil gerçek!
17 Ekim 2007 Çarşamba 17:00 Karadeniz'de yaşanmış olaylar bir kitap haline geldi. Neler var neler... Araştırmacı yazar Fatih Sultan Kar, Rize'de yaşanmış fıkra gibi olayları derleyip kitap haline getirdi.
İşte o kitaptan yaşanmış olaylar:
BİR ŞEY YAPAMAZ MIYIZ?
ay TV Genel Yayın Yönetmeni Arif Akmermer, televizyonu adına açık havada bir müzik programı düzenleyecektir. Programın yapılacağı gün havanın nasıl olacağını öğrenmek için Meteoroloji Müdürünü arar:
- Hocam Salı günü hava nasıl? - Yağışlı. - Bir şey yapamaz mıyız?
OSMAN AMCA KISA KES
Kaçkar TV'de atma türkü yarışmasının yapımcılığını ve sunuculuğunu yapan Osman Efendioğlu hem faks hem de telefonla gelen isteklere cevap vermektedir. Yine bir akşam program normal süresini hayli aşmıştır. Ana kumandada çalışanlar bir not yazarak uyarmak isterler: - Osman amca kısa kes, eve gideceğiz Efendioğlu istek sandığı notu alır ve konuk müzisyenlere dönerek canlı yayında okur: -Evet arkadaşlar, "Osman amca kısa kes, eve gideceğiz" bu eseri hanginiz seslendirecek?
RIDVAN DİLMEN'DEN BİR ANI
Fenerbahçe'de oynarken kamptayız. Öğle yemeğinde takım olarak buluştuk. Servisin yapılmasını bekliyoruz. Karşımda Rizeli Hasan Vezir, sağımda ise Kaptan Müjdat Yetkiner var. Müjdat ve benim en sevmediğimiz şeylerin başında, boş tabağa sürtülen çatal ve onun çıkardığı ince iç gıcıklayan ses gelir. Bunu çok iyi bilen Hasan Vezir, gözlerimizin içine baka baka çatalı tabakta bir oraya bir buraya gezdirip duruyor. Sonunda Müjdat dayanamadı patladı; "Beni ayağa kaldırma." Hasan'dan ise fıkra gibi cevap geldi; "Sana yapmıyorum ki... Rıdvan'a yapıyorum."
NE ZAMANUN FADİMESİ
Çanava'dan Lıkooğlu Hanife hala yüz yaşına gelmişti. Bir gün 75 yaşındaki kızı Fadime ölünce kulağına bağırırlar: - Hanife hala Fadime öldü. - "Eeee. Elbet ölecekti. Ne zamanun Fadimesi" der ve ağlamaz fakat kocasının ölümü haber verilince çok üzülür. - Bu kadar yıl doyamadın mı? diye soranlara da cevap olarak: - Çorba mi idi ki doyaydum?
KIRK YILDA BİR
Celal Memişoğlu esprili ve renkli kişiliğiyle Rize'nin unutulmaz isimleri arasındaki yerini almıştır. Çok partili dönemin başladığı sıralarda Rize'ye gelen mebuslardan birini karşılamakta biraz heyecanlı ve iltifatta mübalağalı davranır. Mebus, "Ne bu iltifat?" diye sorunca Celal hemen cevabı yapıştırır: - Nasıl iltifat etmeyelim... Kırk yılda bir geliyorsunuz.
PAŞABAHÇE 33
Pazar'ın bir köyünde genç delikanlı üzerine bir korku geldiği için annesi tarafından okuması için hocaya götürülür. Hoca çocuğu dualarla okuduktan sonra cam bardağa su doldurur ve bütün dikkatini vererek içine bakmasını söyler. Çocuk bakar, bakar fakat hiçbir şey göremez. Hoca ısrar eder, iyice bak diye. Çocuk bir daha bakar ve: -Hocam, gördüm gördüm der. Hoca: -Ne gördün? diye sorar. Çocuk heyecanla cevap verir: -Paşabahçe 33... (Bardağın altındaki damgadır gördüğü)
HESAP
Rahmetli Kazancı Yusuf (Makas) Beykoz'da bir lokantaya girer ve bir masaya oturur. Lokanta oldukça kalabalıktır. Garson sipariş almaya yetişemiyordu. Kazancı garsona seslenir. Garson: - Geliyor Bir müddet sonra tekrar seslenir ama yanıt aynı: - Geliyor Bir daha seslenir: - Gelecek Kazancı daha fazla dayanamaz. Kalkar, kapıdan çıkacakken kasadaki patron ne yediğini sorar: - İki geldi, bir gelecek. Kaç para?
İNADINDAN ELDİ
-Hoca Memet eldi (öldü) -Sapasağlam adam idi, niye eldi? -Acindan eldi -Uşağum hiç bi Laz acindan elmez. Soylesaydi hepumuz yardim ederduk oğa. -Utandi demağa. -Gördun mi. Acindan değil inadindan eldi.
|
|
|
Kayıtlı
|
|
|
|
oktaydemirtas
Yeni Başlayan
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 223
|
 |
« Yanıtla #1 : 19 Kasım 2007 - 23:15 » |
|
paylaşım için teşekkürler,osman amca kısa kes ile kırk yılda bir favorim,çok güldüm 
|
|
|
Kayıtlı
|
Ağladım her yerde hep ah eyledim,Gördüğüm her kul için dostum dedim.Herkesin zannında dost oldum ama,Kimse talip olmadı esrarıma.
|
|
|
mehmetsayin
|
 |
« Yanıtla #2 : 19 Kasım 2007 - 23:54 » |
|
Temel Dursun la devam edelim
Sinekler
Temelle Dursun bir gün kamp yapmak için ormana giderler. Gece yatarken sinekler ısırdığı için Temel Dursuna : -Ula Dursun battaniyeyi üzerine çekte sinekler ısırmasın, der. Bir aralık Temel gözünü açar ve ateş böceklerini görür. Hemen Dursuna seslenir : -Ula Dursun kalk sinekler ellerine el fenerlerini almışlar bizi arayiler.
|
|
|
Kayıtlı
|
Dostlukların kurulması zor Kalplerin kırılması kolay M. Sayın
Toplumsal hayatta en yararlı erdem hoşgörüdür. Dale Carnegie
İnsanların renkleri ayrı olsada göz yaşları aynıdır
|
|
|
EFECE
Yeni Başlayan
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 258
|
 |
« Yanıtla #3 : 20 Kasım 2007 - 00:12 » |
|
:lol: :lol: :lol: :lol: :lol: :lol: :lol:
|
|
|
Kayıtlı
|
|
|
|
mehmetsayin
|
 |
« Yanıtla #4 : 21 Kasım 2007 - 10:41 » |
|
Espri
Temel espiriye üç kez gülermiş: Birincici, anlatılınca. İkincisi, izah edilince. Üçüncüsü, anlayınca...
|
|
|
Kayıtlı
|
Dostlukların kurulması zor Kalplerin kırılması kolay M. Sayın
Toplumsal hayatta en yararlı erdem hoşgörüdür. Dale Carnegie
İnsanların renkleri ayrı olsada göz yaşları aynıdır
|
|
|
mehmet_86
Yeni Başlayan
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 437
|
 |
« Yanıtla #5 : 21 Kasım 2007 - 10:44 » |
|
 güzelmiş teşekkürler..
|
|
|
Kayıtlı
|
|
|
|
mehmetsayin
|
 |
« Yanıtla #6 : 22 Kasım 2007 - 01:03 » |
|
Temel mektup yazıyor. Cemal sorar, - Çime yazayisun? - Fadime'ye - Niye yavaş yazayisun? - Fadime'nin okuması kıttır daa.
|
|
|
Kayıtlı
|
Dostlukların kurulması zor Kalplerin kırılması kolay M. Sayın
Toplumsal hayatta en yararlı erdem hoşgörüdür. Dale Carnegie
İnsanların renkleri ayrı olsada göz yaşları aynıdır
|
|
|
mehmetsayin
|
 |
« Yanıtla #7 : 23 Kasım 2007 - 17:58 » |
|
Temel askere gider.askerde komutanı temel'e gelen herkese dur diyeceksin der ve parolayı sor der.bilemezse vur der.temel akşam nöbete kalır bir adam gelir temel adama dur der.adam durur.temel yine dur der.adam:duruyoruzya der.temel bir kez daha adama dur der ve ardından vurur adamı vururken komitanım üç kere tur sonra fur der ve adamı vurur.
|
|
|
Kayıtlı
|
Dostlukların kurulması zor Kalplerin kırılması kolay M. Sayın
Toplumsal hayatta en yararlı erdem hoşgörüdür. Dale Carnegie
İnsanların renkleri ayrı olsada göz yaşları aynıdır
|
|
|
mehmetsayin
|
 |
« Yanıtla #8 : 25 Kasım 2007 - 20:48 » |
|
Cemal ile Temel askerde beraber nöbet tutarlarken, komutanları bir bakmış Cemalin elinde bir mektup, okuyor. - N'apıyorsunuz, demiş. Temel: - Sevculumden mektup celdi. Okuma yazma pilmem, Cemal okuyo pağa. - Peki Cemal'in kulaklarındaki pamuk ne? Temel: - Mektubu tuymasin diye....
|
|
|
Kayıtlı
|
Dostlukların kurulması zor Kalplerin kırılması kolay M. Sayın
Toplumsal hayatta en yararlı erdem hoşgörüdür. Dale Carnegie
İnsanların renkleri ayrı olsada göz yaşları aynıdır
|
|
|
EFECE
Yeni Başlayan
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 258
|
 |
« Yanıtla #9 : 25 Kasım 2007 - 22:56 » |
|
süper fıkralar bu yüzden size bir teşekkür gönderiyorum
|
|
|
Kayıtlı
|
|
|
|
dogukan42
Aktif Üye

Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 520
|
 |
« Yanıtla #10 : 25 Kasım 2007 - 23:07 » |
|
Araba Kazası
Bir kadınla bir adam ayrı ,ayrı arabalarında giderlerken çarpışırlar. İkisinin de arabası mahvolur ama şans eseri ikisi de hiç yara almadan kurtulur. Arabalarından sürünerek çıkarlar ve kadın adama bakıp: - Çok ilginç! Sen erkeksin ben de kadın. Arabalarımız mahvoldu ama ikimize de hiçbir şey olmadı. Bu belki de tanışıp, dost olup, hayatimizin sonuna kadar huzur içinde birlikte yasamamız için bir işarettir,' der. Müthiş heyecanlanan adam: - Evet, galiba haklisin,' diye cevap verir şaşkınlıkla. Kadın : - Bak, arabam hurdaya döndü ama bir şişe şarap sapasağlam. Bu kesin bir işaret. Bu şarabı içip şansımızı kutlamalıyız,' diye devam eder ve şarap şişesini adama uzatır. Adam şişeyi alır, açar ve yarısını içip kadına verir. Kadın hemen şişenin mantarını kapatıp adama geri uzatır. Bunun üstüne adam sorar: - Sen içmeyecek misin? Kadın cevap verir : - Hayır, ben polisi bekleyeceğim!
|
|
|
Kayıtlı
|
|
|
|
dogukan42
Aktif Üye

Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 520
|
 |
« Yanıtla #11 : 25 Kasım 2007 - 23:11 » |
|
ey türk kızı birinci vazifen bulaşık ve çamaşır yıkamaktr en değerli hadiyen kocandır seni kocandan ayırmak isteyen kaynanandır \'\'KOCANI BİR KARIYLA YAKALARSAN\'\'en değerli vazifen sopadır sopayı ararsanda kapnın arkasındadır!!:)
|
|
|
Kayıtlı
|
|
|
|
EFECE
Yeni Başlayan
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 258
|
 |
« Yanıtla #12 : 26 Kasım 2007 - 10:54 » |
|
:lol: :lol: :lol: :lol: :lol: :lol: :lol:
|
|
|
Kayıtlı
|
|
|
|
mehmetsayin
|
 |
« Yanıtla #13 : 27 Kasım 2007 - 01:06 » |
|
Dördünüzün de...
Temel bir gün uçakla Amerika'ya gitmiş çok yorgun olduğu için bir otele yerleşmiş ve uyumaya koyulmuş.Fakat tam uyuyacakmış ki yandaki daireden müthiş bir gürültü ve müzik sesleri gelmiş.Temel dayanamamış, duvarı yumruklayıp, -kimsin ulan!! Uyumaya çalışıyoruz, bu ne gürültü diye bağırmış. Karşı daireden tek ses -Jean Claude Van Damme.Temel yine bağırmış. -Gelirsem dördünüzün de bacaklarını kırarım.
|
|
|
Kayıtlı
|
Dostlukların kurulması zor Kalplerin kırılması kolay M. Sayın
Toplumsal hayatta en yararlı erdem hoşgörüdür. Dale Carnegie
İnsanların renkleri ayrı olsada göz yaşları aynıdır
|
|
|
Pessimist
|
 |
« Yanıtla #14 : 27 Kasım 2007 - 09:20 » |
|
Teşekkürler Sabah Sabah İyi Oldu  Uykum Açıldı :lol:
|
|
|
Kayıtlı
|
Susuz çölde inci ßulsan damla arar gözlerin...
Ahvalim suskun , Dokunan ßana Mendil Tutsun...
|
|
|
|