bozkir.net Bozkir Forum Arsivi 19 Nisan 2024 - 12:28 *
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun.

Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz
Duyurular:
Mesaj yazmaya başlamadan önce Forum Kurallarını Okuyunuz.
 
 
Sayfa: [1]   Aşağı git
Gönderen Konu: Çetin Altan'a Büyük Onur  (Okunma Sayısı 3928 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
leskog_harme
Yeni Başlayan
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 306



« : 02 Şubat 2009 - 22:34 »

Çetin Altan hala ödüle inanamıyor
[/size][/b]

''2008 Yılı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü''ne layık görülen ve Başbakan Erdoğan'ın elinden ödülü alan usta yazar duygularını ifade ederken zorlandı.




Gazeteci yazar Çetin Altan, Kültür ve Turizm Bakanlığınca değer görüldüğü ''2008 Yılı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü''nü Aya İrini Kilisesi'nde düzenlenen törenle aldı.

Klasik müzik konseriyle başlayan törende Çetin Altan'ın hayatına ilişkin Nebil Özgentürk'ün hazırladığı belgesel gösterildi.

 


Törende konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, düşünce ve yazım yaşamına büyük hizmetler vermiş Çetin Altan'a teşekkürlerini sunmak için bir araya geldiklerini söyledi. Bakanlığının, Türkiye'nin kültür ve sanat yaşamına büyük hizmetleri geçmiş yurttaşlara küçük bir teşekkür için düzenlediği bu ödüllerin otuz yıllık hikayesi bulunduğunu belirten Günay, daha önce bu ödüllerin Yaşar Nabi Nayır, Sezai Karakoç ve Prof. Metin Sözen gibi isimlere verildiğini hatırlattı.

Günay, Altan'a bu ödülü vermenin bir çok gerekçesinin bulunabileceğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

''Elli yılı aşkın süredir yazının her alanında büyük eserler vermiş Çetin Altan'ın sadece köşe yazıları, sadece oyunları, sadece romanları, bu ödülü almak için yeterlidir. Ama benim oyum şahsen bir başka nedenden. Sayın Altan'ın yazım yaşamı, aşağı yukarı Türkiye'nin demokrasi yaşamıyla eş ve bu ülkede demokrasi hangi iniş çıkışları yaşamışsa, hangi sıkıntıları ve sancıları yaşamışsa, sayın Çetin Altan bütün bunların bedellerini ödemiş. Bütün yaşamında bir anlamda demokrasiyle yaşamı özdeşleşmiş ve bütün o iniş çıkış dönemlerinde bütün kara dönemlerinde o devirlerin egemenlerine itibar etmemiştir. Hep halkın iradesini, hep halkın özgürlüğünü, hep halkın eşitliğini, emeği, bilgiyi, bilimi savunmuştur. Demokrasiyi savunmuştur.''

Bugünün bir başka anlamı daha olduğunu vurgulayan Günay, ''Çetin Altan'ın yazdığı gibi 'çetelerin egemen olduğu bir ortamda' hala 'olsun' diye uğraştığımız hukukun egemen olmadığı, çetelerin egemen olduğu bir ortamda sevgili Abdi İpekçi'yi kaybettiğimiz gündür bugün'' dedi.

Bakan Günay, şunları kaydetti:

''Kırk yıl önce parlamentoda çoğunluğu oluşturan iktidarın başbakanının parmak işaretiyle sayın Çetin Altan neredeyse linç edileyazmış. Bugün parlamentoda sadece çoğunluğu oluşturan değil milletin yüreğinde ve parlamenter çoğunluğu oluşturan bir iktidarın Başbakanının elinden Çetin Altan bir teşekkür belgesi alıyor bu Türk demokrasisinin güzel bir gelişimi, büyük bir mesafe Türk demokrasisinin çoğulculuğun, çok sesliliğin, çok kültürlülüğün bir ahenk içinde, bir ebru bir nakış güzelliği içinde, büyük bedelleri vererek bugüne gelmesinde, emeği geçen herkese minnetlerimi sunuyorum. Sevgili Çetin Altan'ı ve onun gibi bedel ödeyen herkesi bütün kalbimle selamlıyorum.''

-ÇETİN ALTAN'IN KONUŞMASI-

Törende konuşan Çetin Altan da 1943 yılında, 9. sınıftayken adını ilk defa basılı gördüğünü, ve ''Bir kalem ve bir kağıtla bilinmez bir okyanustan sonra'' bugün Aya İrini de olduğunu söyledi.

Çağdaşlığın basamaklarının sanatın, kalemin ve bilimin merdivenleriyle kurulduğunu ve insanlığın ortak bir yazgısı bulunduğunu anlatan Altan, Dostoyevski'lerin, Rembrandt'ların, Beethoven'ların bulunduğu yerlere küçük bir karanfil takabilmenin, mutluluğunu yaşamak için kendi zihninin lezzetini tattığını kaydetti.

Bu ödülün kendisine verilmesine çok şaşırdığını da ifade eden Altan, ''O kadar çok şaşırdım ki bu büyük ödül lafını duyduğum zaman, bir muazzam sürpriz düştü üstüme. Herkes biraz kuşkuyla bakar yazı adamlarına, şaşırdım kaldım. Gönül ister ki, elli yıl sonra bu ödüle benim adım için 'büyük yanılgı olmuş' denmesin. Zaman gösterir bunu da'' diye konuştu.

Sözlerini ''Çakıl Taşları'' adlı şiirle noktalayan Altan'ın konuşmasını, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Bakan Ertuğrul Günay sahnede ayakta dinledi.

Törende daha sonra  Başbakan Erdoğan ve Kültür ve Turizm Bakanı Günay birlikte, Altan'a ödülünü takdim etti.

Törenin ardından kokteyl düzenlendi.


AA







Kayıtlı

İmzanız kural dışı !!
Refik
Ziyaretçi
« Yanıtla #1 : 04 Şubat 2009 - 11:07 »

Emrah , birkaç gündür yazdıklarını nereden iktibas ediyorsun?
 Ben ise 22.01.2009 da yeniçağ gazetesinde S.Önkibardan bir alıntı yapıyorum. Değerli hemşehrilerim okuyup değerlendirmeleri ,Altanları öğrenmeleri ümidiyle.


Çetin Altan'ın meme sapkını tosunları kimlerin taşeronu
Çetin Altan’ı az çok tanırsınız;ya oğullarını?
Onlarla ilgili yazısında rahmetli Uğur Mumcu şöyle demişti:
- “Çetin Altan’ın, Ahmet ve Mehmet isimli  iki tosunu var. Bunlar da tıpkı babaları gibi bir dönem Marksist-Leninist idiler. Ne var ki zaman içinde bu tosunlar da tıpkı babaları gibi neo-liberal oldular.”
Tam bu noktada bir parantez açıp Çetin Altan’la ilgili mini bir kronolojik tura çıkalım:
Beyzade kökenli olan Çetin Altan, 1965’de Türkiye İşçi Partisi mebusu olarak TBMM’ye girdiğinde keskin bir Sovyetçi yani komünisttir.
Öyle ki dönemin AP milletvekili Hamido’nun (Mahmut Fendoğlu) saldırısına bile uğrar ve fiziki olarak kalıcı bir hasar alır.
İşte bu denli kararlı bir Marksist militan olan Çetin Altan 80’li yıllarda rüya ya da kabustan uyanırcasına sosyalizimden ansızın boşanır ve keskin bir neo-liberal olarak Özal’ın yağdanlığına soyunur.
Ne garip tesadüftür ki, oğulları da aynı mutasyonu geçirir ya da hidayete erişir!.
Baba Marksist, oğulları izinde.
Baba neo-liberal, oğullar yine ardında.
Çetin Bey baba değil de sanki “tosunları”nın zihniyet
peygamberi!
Aile dediğin böyle olmalı zaten!
Anonim düşünmeli, anonim hareket etmeli.
Görev değişimi!..
Bazıları hoşlanmayacak ama Altan ailesindeki bu tablo bana  zihniyet değişiminden ziyade görev değişimi gibi geliyor.
Her dönemde ayrı bir görev ve bütün aile topyekün siperde!
Yok bunları yazarken Çetin Altan’ın kalem efendiliği ile Türkçeye olan müthiş hakimiyetini asla görmezden geliyor değiliz.
Zaten öylesi hasletleri olmasaydı böylesi görevlere layık
görülmezlerdi!
Peki ne midir Altan sülalesinin son görevi?
Psikolojik savaş ya da harekata öncü ya da Truva atı olmaktır.

 
Alıntıyı burada kesiyorum.  Altanlara  ilgi ve sempati duyanlara  ithaf ediyorum.
« Son Düzenleme: 04 Şubat 2009 - 11:17 Gönderen: Refik » Kayıtlı
leskog_harme
Yeni Başlayan
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 306



« Yanıtla #2 : 04 Şubat 2009 - 19:59 »

Emrah , birkaç gündür yazdıklarını nereden iktibas ediyorsun?
 Ben ise 22.01.2009 da yeniçağ gazetesinde S.Önkibardan bir alıntı yapıyorum. Değerli hemşehrilerim okuyup değerlendirmeleri ,Altanları öğrenmeleri ümidiyle.


Çetin Altan'ın meme sapkını tosunları kimlerin taşeronu
Çetin Altan’ı az çok tanırsınız;ya oğullarını?
Onlarla ilgili yazısında rahmetli Uğur Mumcu şöyle demişti:
- “Çetin Altan’ın, Ahmet ve Mehmet isimli  iki tosunu var. Bunlar da tıpkı babaları gibi bir dönem Marksist-Leninist idiler. Ne var ki zaman içinde bu tosunlar da tıpkı babaları gibi neo-liberal oldular.”
Tam bu noktada bir parantez açıp Çetin Altan’la ilgili mini bir kronolojik tura çıkalım:
Beyzade kökenli olan Çetin Altan, 1965’de Türkiye İşçi Partisi mebusu olarak TBMM’ye girdiğinde keskin bir Sovyetçi yani komünisttir.
Öyle ki dönemin AP milletvekili Hamido’nun (Mahmut Fendoğlu) saldırısına bile uğrar ve fiziki olarak kalıcı bir hasar alır.
İşte bu denli kararlı bir Marksist militan olan Çetin Altan 80’li yıllarda rüya ya da kabustan uyanırcasına sosyalizimden ansızın boşanır ve keskin bir neo-liberal olarak Özal’ın yağdanlığına soyunur.
Ne garip tesadüftür ki, oğulları da aynı mutasyonu geçirir ya da hidayete erişir!.
Baba Marksist, oğulları izinde.
Baba neo-liberal, oğullar yine ardında.
Çetin Bey baba değil de sanki “tosunları”nın zihniyet
peygamberi!
Aile dediğin böyle olmalı zaten!
Anonim düşünmeli, anonim hareket etmeli.
Görev değişimi!..
Bazıları hoşlanmayacak ama Altan ailesindeki bu tablo bana  zihniyet değişiminden ziyade görev değişimi gibi geliyor.
Her dönemde ayrı bir görev ve bütün aile topyekün siperde!
Yok bunları yazarken Çetin Altan’ın kalem efendiliği ile Türkçeye olan müthiş hakimiyetini asla görmezden geliyor değiliz.
Zaten öylesi hasletleri olmasaydı böylesi görevlere layık
görülmezlerdi!
Peki ne midir Altan sülalesinin son görevi?
Psikolojik savaş ya da harekata öncü ya da Truva atı olmaktır.

 
Alıntıyı burada kesiyorum.  Altanlara  ilgi ve sempati duyanlara  ithaf ediyorum.

     Refik bey doğru sölüyorsunuzdur. Ben açıkçası Çetin Altan ı daha önceleri araştırmıştım, Türkiye İşçi partisinde milletvekilliliği yaptığını biliyorum, hatta dokunulmazlığı kaldırılan ilk milletvekili olduğunu da biliyorum. Oğullarını da biliyorum Ahmet ve Mehmet Altan bunların Taraf gazetesinde yazarlık yaptığını özellikle Mehmet Altan ın bir dönem marksistlikle ilgili sempatisi olduğunu da biliyorum. Ama ben dikkat edersen yorum yapmadım, sadece bir paylaşım yaptım, paylaşımımda da Çetin Altan ın KÜLTÜR ve SANAT ödülünü aldığını yazdım, paylaşım yaptığım ajansıda belirttim. Açıkçası bunları bilmeme rağmen ben Çetin Altan ın siyasi düşüncesini dikkate almamıştım, ki zaten dikkat edersen KÜLTÜR ve SANAT ödülü aldığını yazdım, zaten siyaset ile hiç bir alakası yoktur.     Ve de elimden geldiğince hiç bir düşünceye SAYGISIZLIK yapmamaya çalışıyorum.  Zaten bizler Mevlana Diyarında yetişen kişilere de yakışan bir durum değildir.   MEvlanamız ne demiş ;     ''Farklılıkarımız Zenginliğimizdir.'' ve de  ''Eğer bir toplum aynı düşünceyi paylaşıyorsa o toplum düşünmüyor demektir.''   

Saygılarımla...
Kayıtlı

İmzanız kural dışı !!
AliRizaOzaslan
Aktif Üye
**
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 903


« Yanıtla #3 : 05 Şubat 2009 - 10:54 »

Bu konudaki mesaj yalnız bir ödül ve töreniyle ilgili haber niteliğinde,ben de böyle değerlenmiştir.
Kişiliklerle ilgilibir değerlendirme değildi. Wink Smiley
Kayıtlı

Hamdım             Piştim            Yandım
Sayfa: [1]   Yukarı git
 
Gitmek istediğiniz yer: