bozkir.net Bozkir Forum Arsivi 19 Nisan 2024 - 06:45 *
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun.

Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz
Duyurular:
Mesaj yazmaya başlamadan önce Forum Kurallarını Okuyunuz.
 
 
Sayfa: 1 [2]   Aşağı git
Gönderen Konu: faydalı bilgiler  (Okunma Sayısı 15402 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
karalar
Süper Aktif Üye
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1161



« Yanıtla #15 : 05 Nisan 2009 - 11:55 »

2009 EL KİTABINIZ


SAĞLIK:

1.  Çok su için.
2.  Kahvaltıyı kral, öğle yemeğini prens ve akşam yemeğini de dilenci gibi yiyin.
3.  Ağaçlarda ve bitkilerde yetişen yiyecekleri daha çok ve fabrikalarda üretilen yiyecekleri daha az yiyin.
4.  3 E ile yaşayın -- Energy , Energy and Empathy (enerji, heyecan ve duygu paylaşımı).
5.  Meditasyon, yoga ve dua yapacak zaman yaratın.
6.  Daha çok oyun oynayın.
7.  2008'de okuduğunuzdan daha fazla kitap okuyun .
8.  Her gün en az 10 dakika sessiz olarak oturun.
9.  7 saat uyuyun.
10. Hergün 10-30 dakika yürüyüş yapın. Ve yürürken gülümseyin.

KİŞİLİK:

11. Hayatınızı başkalarınki ile karşılaştırmayın. Onların seyahatinin ne hakkında olduğuna dair hiçbir fikrin yok.
12. Kontrol edemeyeceğiniz olumsuz düşüncelere veya şeylere sahip olmayın. Bunun yerine enerjinizi olumlu şekilde şu an için harcayın.
13. Kendinizi fazla abartmayın; sınırlarınızı bilin.
14. Kendinizi çok da ciddiye almayın; kimse yapmıyor.
15. Kıymetli enerjini gevezelikle, dedikoduyla boşa harcama.
16. Uyanık iken daha fazla hayal kurun.
17. Kıskançlık, çekememezlik zamanın boşa harcanmasıdır. İhtiyacınız olan herşeye zaten sahipsiniz.
18. Geçmiş meseleleri unutun. Partnerinizin geçmiş hatalarını hatırlatmayın. Bu durum mevcut mutluluğunuzu bozar.
19. Hayat, birisine kin duyarak zamanı boşa harcamak için çok kısadır. Kimseden nefret etmeyin.
20. Geçmişinizle barış yapın ki, şimdiki zamanı bozmasın.
21. Senden başka hiç kimse senin mutluluğundan sorumlu değildir.
22. Hayatın bir okul olduğunu ve öğrenmek için burada olduğumuzu unutmayın. Problemler, cebir dersi gibi gelip giden, ancak aldığımız derslerin bir ömür boyu devam ettiği eğitim programının bir parçasıdır.
23. Daha fazla gülümseyin ve gülün.
24. Her tartışmayı kazanmak durumunda değilsiniz. Aynı fikirde olmamak için anlaşın.


SOSYAL YAŞANTI:

25. Ailenizi sık arayın.
26. Her gün diğerlerine iyi bir şey verin.
27. Herkesi herşey için affedin.
28. 70 yaşından büyük ve 6 yaşından küçük kimselerle vakit geçirin.
29. Hergün en az 3 kişiye gülümseyin ve tanımadığınız en az 1 kişiye "GÜNAYDIN" deyin.
30. Başkalarının senin hakkında ne düşündüğü seni ilgilendirmez.
31. Hasta olduğun zaman işin sana bakmamalı. Arkadaşların bakmalı. Onlarla temasta olun.


HAYAT:

32. Doğru şeyi yapın!
33. Faydalı, güzel veya neşe dolu olmayan herşeyden uzak durun.
34. Allah herşeyi iyileştirir.
35. Bir durum iyi veya kötü olsun, nasılsa değişecektir.
36. Nasıl hissettiğinizin önemi yok, haydi kalkın, giyinin ve ortaya çıkın.
37. En iyisine henüz sıra gelmedi.
38. Sabah canlı olarak uyandığınız zaman, bunun için ALLAH'a şükredin.
39. Maneviyatınız daima mutludur. Öyleyse mutlu olun.

 
« Son Düzenleme: 05 Nisan 2009 - 11:57 Gönderen: karalar » Kayıtlı
karalar
Süper Aktif Üye
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1161



« Yanıtla #16 : 06 Nisan 2009 - 17:58 »

sigara içenler özellikle okusunlar

KEÇİBOYNUZU NEDİR?

Anadolu'da bazı yörelerde harnup olarak da bilinir.
Yeryüzünün en eski bitkilerinden olup anavatanı olarak
Güney Anadolu, Suriye, Kıbrıs, Yunanistan, İspanya,
Fas, Tunus, Cezayir, Filistin ve Libya olup memleketimizde,
Antalya, Mersin, Silifke, Datça dolaylarında yaklaşık
1500 km2 lik sahil şeridinde doğal olarak yetişmektedir.
Keçiboynuzu, yetişmeye başladığı ilk 15 yıl meyve
vermeyen bir bitkidir. Meyveleri ilk başlarda yeşil olup,
olgunlaştıkça kahverengileş en ve tam olgunlaşınca
parlak kahverengi renk alır.

Keçiboynuzunun en büyük özelliği nefes darlığına
karşı oldukça etkili olmasıdır. Keçiboynuzunun nefes
darlığına karşı etkili olan etkin maddesi hemen hemen
başka hiçbir bitkide bulunmamaktadı r. Bu etkin madde
aynı zamanda bazı alerjik astım rahatsızlıkları nda
öylesine etkilidir ki; derhal sonuç almak mümkün
olabilmektedir. Ayrıca alerjinin neden olduğu nefes
darlığı problemlerinde büyük bir başarıyla
uygulanabilir .


Keçiboynuzunun içerdiği gallik asit insan sağlığı
üzerinde öylesine çok yönlü özellikleri olan bir
maddedir ki, bu özelliklerinden bazıları aşağıdaki
tabloda belirtilmiştir.

Analgesic Ağrı kesici
Antiallergenic Alerjiye karşı
Antiasthmatic Astıma karşı

Antibacterial Bakteri yok edici
Antibronchitic Bronşite karşı
Anticancer Kansere karşı
Antihepatotoxic Karaciğeri toksinden arındırıcı
Antioksidant Serbest radikalleri yok edici
Immunostimulant Bağışıklık sistemini güçlendirici
Antiviral Mikroplara karşı
Antiseptic Antiseptik
Cancer-preventive Kansere karşı koruyucu
Antinitrosaminic Nitrozamin yok edici
Bronchodilator Bronş genişletici
Antipolio Çocuk felçine karşı

Yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi gallik asit çok
yönlü bir maddedir.Bu maddenin belirtilen bu
özelliklerini artıran ve takviye eden keçiboynuzunda
bulunan promotor maddelerdir. Akciğer ödemine karşı
keçiboynuzunun desteği bulunmaz bir imkan. Balgam
söktürücü gücü ve astım a karşı olan tedavi edici
gücü çok fazladır. Sigara içenler
keçiboynuzuna başladıktan bir iki gün sonra nasıl
balgam çıkardıklarını hayretle gözleyeceklerdir.

Keçiboynuzu, insanlığın korkulu rüyası akciğer
kanserini %90 oranında önleme gücüne sahiptir.
Özellikle sigara içen insanlarda akciğer kanserine
yakalanma riskinin ne kadar yüksek olduğu, bu konuyla
ilgili hemen her klinik deneyde ortaya konmaktadır.
Keçiboynuzu akciğer kanserini önleyen mükemmel bir
meyvedir.

Ancak, akciğer kanserine yakalanmış olanlar için tedavi
etme gücü çok zayıftır. Çünkü bir bitkinin
hastalığı önleyici özelliği ile hastalığı tedavi
etme özellikleri birbirlerinden farklı şeylerdir. İşte
keçiboynuzunun akciğer kanserini tedavi etmekteki
gücünü artırıcı farklı etkin maddeler içeren ikinci
bir bitkiye ihtiyaç vardır. Bu ikinci takviye bitki
kırmızı turptur.

Keçiboynuzunda kolestrol bulunmaması ayrı bir
avantajdır. Kaffein ve theobromine içermediği içinde
tansiyon problemi olanların rahatlıkla kullanabilecekleri
bir bitkidir. Fosfor ve kalsiyum bakımından zengindir. Bu
nedenle osteoporoz (kemik erimesi) rahatsızlığı
olanlara kalsiyum ihtiyaçlarının karşılanmasında çok
iyi bir destekleyicidir.


KEÇİBOYNUZU (HARNUP) PEKMEZİ

Faydaları:

* Kalsiyum bakımından çok zengindir (sütün 3 katı)

* İçindeki E vitamini sayesinde; öksürüğe, gribe,
kemik erimesine ve kansızlığa iyi gelir

* Balgam söktürür,göğsü yumuşatır,bronş ları
açar, sigara tiryakileri için faydalıdır ve nefes
darlığına oldukça etkilidir. (Alerjik nefes darlığı
çekenlere ısrarla keçiboynuzu pekmezi tavsiye edilir.)

* Yüksek ham selüloz etkisi ile bağırsak
rahatsızlıkları na ve gastrite etkilidir.

* Mide ve bağırsak gazlarını dışarı atarak mide
şişkinliğini giderir .

* Bağırsak kurdu, tenya, solucan gibi bağırsak
parazitlerini temizler.

* Mideye kuvvet verir.

* Yüksek mineral ve vitamin içeriği ile de diş ve diş
etleri üzerinde çok olumlu etkileri vardır.

* Yüksek doğal şekerler , zengin mineraller (özellikle
çinko) ve vitaminler (A , B , B2, B3, D) içeriği
dolayısıyla doğal güç ve besin kaynağıdır.

* Yüksek sodyum ve potasyum içeriği sayesinde tansiyon,
karaciğer ve akciğer üzerine çok yaralı etkileri
bulunmaktadır.

* Kanın zehirli maddelerini temizler.

* İnsanlığın korkulu rüyası akciğer kanserini %90
oranında önleme gücüne sahiptir.

* Kalbe faydalıdır, kalp çarpıntısını önler.

* İnsan vücuduna giren radyasyonu dışarı atar.
Kayıtlı
karalar
Süper Aktif Üye
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1161



« Yanıtla #17 : 07 Nisan 2009 - 18:29 »

Duymamıştık demeyin!


 
      Pek çoğumuzun haberi olmayabilir. 2009 sonuna kadar tüm ehliyetlerde TC kimlik numarası olması gerekiyor. Trafik kazasına karışanlar artık tutanağı kendileri tutuyor. Bu iş için de yeni ehliyet gerekiyor. Belli bir geçiş süresi tanınmış. Şu anda kuyruk yok ancak bir an önce ehliyetinizi değiştirmenizi oneririm.
 
Gereken evrak:
6 tane vesikalık foto
Herhangi bir hastaneden sağlık raporu (tam teşekküllü devlet hastanesine gerek yok ufak özel hastaneler de bu belgeyi veriyor, göz ve el titremesini kontrol ediyorlar ve 4 resim burada gidiyor)
Nüfus kağıdı önlü arkalı fotokopi 2 nüsha
Ehliyet fotokopisi ve aslı   
Önce hastane raporunu alıp diğer belgelerle beraber İlçe Emniyet Müdürlüğüne şahsen gitmeniz gerekiyor çünkü ilk gün yeni ehliyetinize boşken imzanız gerekli.
Bir hafta sonrada eski ehliyetinizi alıp yenisini veriyorlar.
Hastane raporu 20 dakika,ilk başvuru 10 dakika , ehliyeti almak 5 dakika sürüyor. Yığılma başlarsa bu sure daha da uzayacak dogal olarak.
Kolay gelsin

 
Kayıtlı
karalar
Süper Aktif Üye
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1161



« Yanıtla #18 : 09 Nisan 2009 - 20:09 »

Bahar Yorgunluğu...
 
Baharla birlikte görülen genel bitkinlik, yorgunluk, güçsüzlük, isteksizlik ve uykusuzluk gibi şikayetlerin çok basit tedbirlerle önlenebileceği belirtildi.Gü nde 5-6 porsiyon sebze-meyve tüketerek, içilen su miktarını artırarak, açık havada yürüyüş yaparak, iyi ve kaliteli bir uykuyla bahar yorgunluğunun üstesinden gelmek mümkün...
 
Türkiye ve Amerikan Diyetisyenler dernekleri üyesi Uzman Diyetisyen Dilara Koçak, insanların eskiye göre daha fazla hastalandığını, bunu önlemek için de bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Özellikle mevsim geçişlerinde bağışıklık sistemiyle ilgili daha dikkatli olunmasının önemine işaret eden Koçak, bağırsakta 400'den fazla bakteri bulunduğunu ve bunlar arasındaki dengenin bozulmasının bağışıklık sisteminin de bozulmasına neden olduğunu bildirdi. Koçak, bunda ise çok karışık beslenme, stres ve besinleri hazırlama şeklinin önemli olduğunu dile getirdi.
 
Baharla birlikte insanlarda meydana gelen birtakım değişikliklerde vücudun temizleme sisteminin iyi çalışmamasının da etkili olduğunu anlatan Koçak, "Bahar mevsiminin başladığı bugünlerde birçok kişide, genel bir bitkinlik, güçsüzlük, yorgunluk, isteksizlik, uykusuzluk, huzursuzluk gibi şikayetler görülüyor" diye konuştu.
 
Bahar yorgunluğuna güneş ışığına maruz kalma süresi ile mevsimsel beslenme değişikliklerinin neden olduğunu ifade eden Koçak, şikayetlerin üstesinden çok basit tedbirlerle gelinebileceğ ini belirtti.
 
ÖNERİLER
Dilara Koçak, şunları kaydetti:
"Oysa günde 5-6 porsiyon sebze-meyve tüketerek, içilen su miktarını artırarak, açık havada yürüyüş yaparak, iyi ve kaliteli bir uykuyla bunların üstesinden gelinebilir. Isınan hava vücudun su ihtiyacını artıracağı için günlük içilen su miktarı 3 litre civarında tutulmalı. Yeşil çay içilmeli. C, A ve E vitaminleri, selenyum ve omega 3 kullanılmalı. Sentetik yerine pamuklu kumaştan üretilen kıyafetler tercih edilmeli. Her gün akşam ya da sabah duş alınmalı. Fonksiyonel besinler hayata girmeli. Probiyotik ve prebiyotik içeren içecekler, bağırsak sistemini güçlendirdiği için özellikle mevsim geçişlerinde tüketilmeli."

 

Bahar yorgunluğuna teslim olmayın
 
Uzmanlar, hareket etmeyi, bol güneşlenmeyi, yürüyüş yapmayı ve b ve c vitamini almayı öneriyor.
Göğüs ve kalp hastalıkları uzmanları, psikiyatrisiler ve diyetisyenler, bahar aylarında ısınan havaların özellikle romatizma, astım, kalp, mide ülserleri ve hipertansiyon gibi rahatsızlıkları bulunanları etkileyebileceğ ini belirterek, önlem alınmasını istiyor.
Uzmanlar, bahar aylarında insan metabolizması nda oluşan değişikliklerin beraberinde yorgunluğu da getirdiğine işaret ederek, bahar yorgunluğunun bir hastalık olarak tanımlanmadığını ama önlem alınmazsa kronikleşebileceğ ini kaydediyor.
Uzmanlara göre, havaların yavaş yavaş ısınmasıyla birçok kişide halsizlik, yorgunluk, eklem ağrıları, uyku isteği gibi ortak şikayetler görülüyor. Bu yakınmaların çoğu bahar yorgunluğuna bağlanıyor. Bu yorgunluğa bağlı olarak kalp ve romatizma hastalarında yakınmaların arttığı da belirtiliyor.
 
Havadaki elektrik artıyor
Uzmanlar, bahar mevsiminde havadaki elektrik yükünün arttığını, bu yükün iyonlar aracılığıyla taşındığını belirterek, pozitif ve negatif değerde iki tür iyondan pozitif olanlar arttıkça vücuda zindelik geldiğini, negatif yüklü iyonların artmasının ise yorgunluk, halsizlik ve gerginliklere neden olduğunu ifade ediyor.
Uzmanlara göre, havadaki elektrik yükü şehirlerde daha fazla görülüyor ve taşıtların havayı kirletmesi, sanayi atıkları, trafik elektrik yükünü artırıyor.
Elektrik yükünün yoğunluğu, bahar mevsiminde sinir gerginliğini ve stresi tırmandırıyor. Bu durum, damarlardaki büzülmeyi artırıyor. Damarlardaki büzülme midede olursa ülsere bile neden olabiliyor.
Diyetisyenler ise bahar mevsiminde sebze ve meyvelerin yanı sıra bol sulu gıdalar yenmesini öneriyor. Çünkü meteorolojik değişiklikler yüzünden vücuttaki su oranında bozukluklar görülebiliyor.
 
Önlemler
Baharda vücudun daha çok vitamin ve minerale ihtiyacı olduğunu belirten uzmanlar, şu uyarılarda bulunuyor:
-Vücut özellikle de B ve C vitaminleri ile potasyuma ihtiyaç duyar. B ve C vitaminleri sebze ve meyvelerde, potasyum da domates, patates ve kayısıda bol miktarda bulunur. Bu nedenle meyve, sebze, patates, kayısı tüketimini artırın.
-Günde 3 litre su için. Yemek yemeden ve yatmadan önce azar azar içerek vücudunuza ihtiyacı olan suyu sağlayın.
-Uyku ritmine dikkat edin. Rahat bir uyku için yatağa girmeden önce günlük bütün stres nedenlerinizi aklınızdan uzaklaştırın. Hoşunuza giden konuları düşünün veya hoşlandığınız bir film seyredin.
-Hareket edin, bol bol güneşlenin, yürüyüş yapın.
-Alkol kullanıyorsanı z, mümkün olduğunca azaltın. Çünkü yorgunluktan kurtulmak için alkole sarılmak çözümü zor problemleri ortaya çıkarabilir. Bahar aylarında insan metabolizması nda oluşan değişiklikler beraberinde yorgunluğu da getiriyor. Bahar yorgunluğu bir hastalık olarak tanımlanıyor ve önlem alınması gerekiyor. Önlem alınmazsa bahar yorgunluğu kronikleşebiliyor.
Kışın soğuk günleri yavaş yavaş yerini baharın neşesine ılıklığına bırakırken birçok kişide halsizlik, yorgunluk, eklem ağrıları, uyku isteği gibi ortak şikayetler gözleniyor. Bu yakınmaların çoğu bahar yorgunluğuna bağlanıyor.
Bu yorgunluğa bağlı olarak kalp ve romatizma hastalarında yakınmaların arttığını belirtiyor. Bahar yorgunluğu önlem alınmazsa kronik yorgunluk sendromuna da dönüşebiliyor.
Bahar yorgunluğunun etkilerinden kurtulmak mümkün. Eğer yakınmalar süreklilik kazanmışsa ve kendinizi her zaman halsiz ve bitkin hissediyorsanı z, kronik yorgunluk ile karşı karşıyasınız demektir.
 
A tipi insanlar aday
Eğer, yönetici kadrosunda çalışan sorumluluğu fazla olan biriyseniz, halsizlik, kırıklık, boğaz ve baş ağrılarıyla gelişen kronik yorgunluk sendromu sizin de kapınızı çalabilir. Kronik yorgunluk sendromu olan kişi, gözlerinin önünde beneklerin uçtuğunu, devamlı baş ağrısı ile birlikte sanki kerpetenle ensesinin sıkıldığı hissine kapıldığını söyler. Eklem ağrılarından yakınır. Bu kişilerin işteki konsantrasyonları bozulur. Eklem ağrıları, ruhsal sıkıntılar yakalarını bırakmaz.
Kronik yorgunluk sendromuna yakalanan kişilerin çoğunluğu yaptığı işten, çalışma ortamından ötürü devamlı duygularını, sıkıntılarını baskı altına alıyor. Bu şekilde yıllarca baskı altında kalan duygular, stres ve iş yoğunluğu sonucunda patlama noktasına geliyor.
 
Mutsuzluk yorgunluğu
Bahar yorgunluğu ve kronik yorgunluk dışında bir de "mutsuzluk yorgunluğu" denilen bir yorgunluk türü var. Kendini sürekli halsiz, isteksiz, yorgun hissedenler bu gruba giriyor. Söz konusu kişilerin yorgunluk hisleriyle mutsuzlukları arasında bağlantı olduğunu belirtiliyor. Mutsuzluk yorgunluğu, insanın psikolojisiyle çok yakından ilgilidir. Bu sorundan kurtulmak için öncelikle yaşamı sevmek, mutsuzlukları n, hayal kırıklıklarının gelip geçici olduğuna inanmak gerekir. Söz konusu gruba giren kişilerde şikayetler bedensel bir rahatsızlıktan değil de, psikolojik sorunlardan kaynaklandığı için hastaların psikolojik tedavi görmesi gerekebilir.
 
Kronik yorgunluktan korunun
Kronik yorgunluğunuzun gerçek nedenini araştırın. Eğer sorun iş yoğunluğunuz ise çalışma temponuzu düşürün, monotonluk ise yaşamınızı renklendirecek uğraşlar bulun.
* Kronik yorgunluğa karşı en iyi ilaç tatile çıkmaktır. İmkanlarınızı zorlayarak birkaç günlüğüne de olsa kent dışına kaçın.
* Her gün sabahları aç karnına en az 5 dakika yürüyüş yapın. Ancak bu yürüyüşleri güneşli günlerde yapmaya özen gösterin.
* Her sabah 10-15 dakika aç karnına jimnastik yapın. Ama vücudunuzu aşırı yormaktan da kaçının. Jimnastik yapacağınız odayı ciğerlerinize bol oksijen girmesi için bir süre havalandırmayı unutmayın.
* Sofranızdan meyve ve sebzeyi eksik etmeyin. Sevmeseniz de mevsimin özelliğini taşıyan meyve ve sebzelerin bütün çeşitlerinden bol miktarda yiyin.
 

 
Kayıtlı
hakiki
Aktif Üye
**
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 937



« Yanıtla #19 : 17 Nisan 2009 - 18:51 »


     
 
Ehliyetlerin değiştirilmesi ile ilgili dolaşan maillere Emniyet Genel Müdürlüğünün önemli açıklaması…

Emniyet Genel Müdürlüğü'nce yapılan açıklamada;
 
"Son günlerde bazı internet sitelerinde, 2009 yılı sonuna kadar sürücü belgeleri üzerinde T.C. Kimlik Numarası olmasının zorunlu olduğu, bu nedenle 2009 yılı sonuna kadar tüm sürücü belgelerinin zorunlu olarak değiştirileceği, maddi hasarlı trafik kazaları ile ilgili 01 Nisan 2008 tarihinde başlanılan yeni uygulama içinde, üzerinde T.C. Kimlik Numarası bulunan yeni sürücü belgelerinin gerektiği yönünde haberler yapıldığı görülmüştür.

15.02.2007 tarihinden itibaren düzenlenen sürücü belgeleri üzerine belge sahibinin T.C. Kimlik Numarasının yazılması uygulamasına başlanılmıştır.

 
Ayrıca, zayii veya yıpranma gibi nedenlerle sürücü belgesini değiştirme durumunda olan vatandaşlarımıza, üzerinde T.C. Kimlik Numarası bulunan sürücü belgesi verilmektedir.

 
 
İddia edildiği gibi T.C. Kimlik Numarası bulunmayan sürücü belgelerinin belli bir süre içinde değiştirilme zorunluluğu bulunmamakta olup, gerek trafik denetimlerinde, gerekse diğer trafik işlemlerinde (trafik kazaları gibi) vatandaşlarımız mevcut sürücü belgelerini değiştirmeksizin kullanabileceklerdir." denilmektedir.
 
 
Okurlarımıza saygı ile duyururuz.


   
     
Kayıtlı

Nice  insanlar gördüm, üstünde elbise yok.
Nice elbiseler  gördüm, içinde insan yok.

                             Mevlana
karalar
Süper Aktif Üye
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1161



« Yanıtla #20 : 17 Nisan 2009 - 20:24 »

internette online Kuran-i Kerim dinlemek ve Islam hakkinda bilgi edinmek isterseniz assagidaki linki tiklayin, gercekten cok guzel hazirlanmis bir site...


    www.kuranvakti.com
Kayıtlı
karalar
Süper Aktif Üye
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1161



« Yanıtla #21 : 20 Nisan 2009 - 20:35 »

Herhangi bir şekilde kaybolan kişi; ACIL yada NEREDEYIM yazıp 7777 veya 2222 numarasına mesaj gönderirse, kendisine BULUNDUGU YER GAYET AYDINLATICI BIR SEKILDE mesaj olarak gönderiliyor.
 
 
Normalde 2sms/4 kontör. Fakat kontörünüz olmasa da mesaj gönderiliyor.
Tüm Ceptelefonu abonelerinin bilmesinde fayda var. Lütfen mümkün olduğunca dağıtalım.
KAYBOLMAK veya en yakın polise, jandarmaya veya sağlık kuruluşuna acil ihtiyaç olabilir.
Hepimizin başına gelebilecek bir olaydır...
 
Cep Telefonuna Gelen Cevap Mesaj Örneği; 
                                                                                                                   
BULUNDUGUNUZ BOLGE:                                                                                                         
Istanbul,Kadikoy, Icerenkoy, Karaman Ciftlik Yolu caddesi     
                                   
COGRAFI KONUMUNUZ:                                                                                                         
(40 derece 58 dk 44 sn Kuzey, 29 derece 06 dk 22 sn Dogu)
                                 
SIZE EN YAKIN NOKTALAR:                                                                                               
Tem Polis Buro Amirligi 103 m  (+902164104113) ,                                                   
Ozel Avicenna Hastanesi 225 m (+902165741000) ,                                                 
Infotech Bilisim ve Iletisim Teknolojileri   .S. 32  m  (+902165740505)     
               
Polis Imdat 155, Alo Jandarma 156, Hizir Acil 112, Itfaiye 110   
Kayıtlı
Sayfa: 1 [2]   Yukarı git
 
Gitmek istediğiniz yer: