AliRizaOzaslan
Aktif Üye
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 903
|
|
« : 07 Aralık 2009 - 23:51 » |
|
Poturon öldü
70 li yıllar. Gurbete göçün yaşandığı zamanlar.Meyre'li, oğlunu,eli iş,zanaat tutsun,bir altın bilezi olsun diye,taşı-toprağı altın İstanbul'a uğurlar.
Daha önce gelenlerin yardımı ve önerisiyle bir meslek koluna verilir.Güccük köylümüz,sabah işe,akşam eve gide gele zaman akıp gitmektedir.Lakin çalıştığı işin zorluğu veya köy hasreti mi rahat bırakmaz?
Bir yolunu bulup,şurdan bir kurtulsam,köye gitsem düşleri kurarken;aklına bir "cinlik" gelir. Hemen Poturona gider:
-Usta bana izin verir misin? -Hayırdır izin de ne olaki? -Usta,babam ölmüş. -Pekii evlat,başın sağ olsun,gidebilirsin.
Güccük Meyre'li topukları yağlar.alır bileti,tutar köyün yolunu.Üzülmesi gerekirken,sevincinden içi,dışına sığmaz.
Neyse köye varır. Babası hayırdır oğlum,ne güzel çalışıyordun,bayram değil,seyran değil niye geldin köye?
Güccük Meyre'lide "cinlik" biter mi,bahanesi hazırdır:
-Baba,Poturon öldü?
|