SONUNDA BUNUDA BAŞARDIK! BOZKIR, HÜSEYİN DUMRU'YA VEFA GÖSTERMEYEREK KENDİ KALESİNE GOL ATTI!Bozkır'ın sesini ülkemize ve dünyaya duyurulması için başarılı sosyal ve araştırma haberlerine ve organizasyonlarına imza atan ve Bozkır'da herkez tarafından sevilen ve sayılan araştırmacı Hüseyin Dumru, ortaya koyduğu kadir şinas çaba ve gayretlerinin iyi anlaşılamaması nedeniyle ve bazı Bozkır'lıların kendisine vefasızlık gösterdiğini öne sürerek, duygu dolu sitemlerde bulunarak Bozkır'a olan hizmet yarışından geri çekildi. İşte Hüseyin Dumru'nun kahreden ve üzüntü veren veda yazısı....Çekiliyorum…Bu güne kadar gönlümden geçenleri dilimin döndüğünce kelimeler döküp insanımıza hizmet etme gayreti içinde bulundum. Takdir edenler de oldu, tenkit edenlerde oldu, tehdit edenlerde oldu. Hepsinden Allah razı olsun. Çok şükür kimseye gönül kırgınlığımız yok.
Ben Bozkır coğrafyasını insanını hep sevdim. Çok sevdim. Belki bu sevgimin altında ki neden başka diyarları görmemiş olmamdır, belki doğduğum ve doyduğum yer olmamdandır bilemem ama netice itibari ile Bozkırı sevdim. Ve Bozkır için elimden geleni yapmaya çalıştım. Karınca hesabı varamazsam da yolunda damı ölemem dedim ve kendimce mücadele verdim. Bugün, bir noktadan sonra, sadece benim çabamın tek başına hiçbir anlam ifade etmediğini düşünüyorum. Belki ben fikirlerimi yeterince ifade edemiyor insanları yanlış algılıyor ve yargılıyor olabilirim diye de düşünüyorum.Günümüzde artık her olgu popülüter algılayışın güdümünde mesafe kaydedebiliyor. Popülüter sisteme ayak uyduramayan ben ve benim gibi gönüldaşlarım ise her boşa çıkan çabanın sonunda birer birer çekiliyorlar kendi sinelerine. Bende çekiliyorum.
Bozkıra yönelik iki proje hedeflemiştim. Birisi Köy Köy Bozkır Fotoğraf Arşivi diye adlandırdığım bir proje idi. Bu projemi 2009 yılında bitirmeyi hedeflemiştim. Ama 3/1 anca oluşturabildim. Köyler birbirinden uzaktaydı, hafta içi sürekli çalışan bir insan için zaman çok kısa idi.. Vasıtam yok idi vs vs…Bütün bunları görmezden geldim. Lakin,, kimseden gerçek anlamda bir destek göremeyişim şevkimi kırdı. Fakat bundan vazgeçmiş değilim. Zamanım oldukça bu projeyi uygulamaya dökeceğim.
iğer projem ise Bozkıra yönelik geniş kapsamlı bir dergi çalışması idi ki. Alt yapısının tasarlanması ve hazırlanmasında yardımlarını ve maddi manevi desteklerini beklediğim kişiler hakkında ki yanılgımın farkına varmam ile bu projeyi şahsım adına askıya aldım. Hedefim Bozkırın bilinmezlerini bilmek ve bildirmekti.. Lakin öyle olaylara müdahil ve tanık oldum ki. Akşam sırtımı sıvazlayıp meydana salıp sabah kaçtığı yetmezmiş gibi beni düşman ilan edenler dahi oldu.. Bozkıra hizmet etmeye çalıştığım için tehdit edenler dahi oldu. Tehditlerle korkmadık tabiî ki yılmadık da. Lakin işin maddi boyutuna gelince bi-çar olup kala kaldım. Desteklerim diyenler mutlaka bir yerden nema peşine düştüklerini görünce midem bulandı. Netice, dergi işi birilerinin bir akşam yemeği parasının yokluğundan dolayı Titanice bindirilip okyanuslara gönderildi. Nede olsa Titanic batmaz.. Bütün bu olumsuz gelişmeleri toparlayıp değerlendirdiğim zaman yaptıklarımın ne bana nede vatana hayrı olmadığı kanaatine vardım.Ancak ve ancak boşuna yorulduğum kar kaldı yanıma.. Haa birde gurbetçilerimizden Fotoğraflarım için dua eden olduysa onların duası…
Yeni yıldan itibaren yolda gördüğü çukur için belediyeye dilekçe vermekle yetinen. Gördüğü haksızlıklar karşısında, herkezin vardır kendince bir hesabı diyen bir adam olmasa da avazının çıktığı kadar bağırıp sesini duyurmaya çalışan bir Hüseyin DUMRU da olmayacaktır. Bu güne kadar ola ki yazılarımdan sözlerimden kırılan incinen olduysa büyük küçük herkesten özür dilerim… Hakkınızı helal edin ve Allah’a emanet olun…