bozkir.net Bozkir Forum Arsivi 29 Mart 2024 - 07:28 *
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun.

Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz
Duyurular:
Mesaj yazmaya başlamadan önce Forum Kurallarını Okuyunuz.
 
 
Sayfa: [1]   Aşağı git
Gönderen Konu: Önce Sevgi  (Okunma Sayısı 2041 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
AliRizaOzaslan
Aktif Üye
**
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 903


« : 05 Ocak 2010 - 16:54 »

Farkların zenginliği
 

Çin’de bir müze gezmiştim. Aynı kalıptan çıkmış yüzlerce asker heykeli sergileniyordu. Bir tek heykelin karşısına geçip baktım, hepsi aynı olduğu için diğerleri ile ilgilenme gereksinimi bile duymadım. Hepsi aynı topraktan yapılmış, hepsi aynı renk boyanmıştı. Farkların yarattığı hiçbir zenginlik yoktu.

Sevimsiz bir monotonluk, tekdüzelik sergileniyordu. Doğada her şeyiyle aynı olan, birbirinden farksız iki şey bulamazsınız.

Allah dünyayı zenginleştirmek için her yarattığına ayrı bir özellik katmıştır. Yarattığı hiçbir şeyi diğeriyle tıpa tıp aynı yapmamıştır. Bunu fark edince Allah’ın büyüklüğünü, zenginliğini ve yüceliğini bir kez daha anlarsınız.

Dünyada 70 milyardan fazla parmak var. En basit aletlerle saptanacak kadar açıktır ki, 7 milyar insanın parmaklarının hiç biri diğeriyle aynı değildir. Polisler bir insanın parmak izlerini buldukları anda kendini de hemen saptar ve bulurlar.

Herkesin her yeri, her şeyi, huyu, suyu, aklı, fikri, duyguları, davranışları birbirlerinden farklıdır.

İnsanın zenginliği bu farkları görebilmesi, farkların yarattığı zenginliği hissedebilmesi ve farklılıkları değerlendirerek yaşayabilmesindedir.

Farklılıkları törpülemeye, insanları kendi isteğinize göre biçimlemeğe ve tek tip yapmaya çalıştığınız zaman, onların zenginliklerini ortaya dökmelerine engel olur, körletir, güdük, sönük, kimliksiz ve kişiliksiz bırakırsınız.

Yakından tanıdığım bir aile vardı. Erkek üniversite mezunuydu. Zengin bir ailenin çocuğu olduğu için el bebek, gül bebek yetiştirilmişti.

Tutucu, içe kapanık, mevcudu korumaya çalışan zayıf bir yapıya sahipti. Kaybetmek, iyi yönetememek, mahcup olmak korkusu içinde aile servetini idare etmeye çalışıyordu.

Karısı orta öğretim mezunuydu ve köylü bir aileden geliyordu. Ama ateş gibi, uyanık, dünya ile yakından ilgili, atılgan, girişimci bir yapısı vardı.

Kocasının tutuculuğunu, çekingenliğini hazmedemiyor, aile işinde birlikte çalışarak yeni atılımlar yapmayı öneriyordu.

Kocası,

“Kadın kısmı bu işlerden anlamaz”

diyerek yıllarca onun heyecanlarını körletti, atılım ve girişim arzularını engelledi. Kendisi ise babadan kalan işi iyi yönetmekte zorlanıyor, babanın bıraktığı saygınlığı sürdürememenin, markayı her gün biraz daha zayıflatmanın sıkıntısı içinde kahroluyordu. 40’lı yaşlarda çok hızlı gelişen bir kansere yakalandı. Bir yıl içinde yaşamını kaybetti.

Eşi, üç küçük çocuk ve kocasının hastalığı süresince önemli zararlar görmüş bir işle baş başa kaldı. Çocukları annesine ve iyi bir bakıcıya teslim etti; işe sarıldı. Sanki yıllarca beklediği gün gelmiş gibiydi.

Yeni çeşitler çıkarıyor, yeni pazarlara giriyor, yeni hamleler yapıyordu. Kayınpederden kalan marka her gün biraz daha güçleniyor, değer kazanıyordu.

Evdeki sindirilmiş kadından başarılı bir girişimci ve hayranlık uyandıran bir işkadını ortaya çıkmıştı.

Çevrenizdeki her insanda, eşinizde, çocuklarınızda, birlikte çalıştığınız kimselerde sizden farklı yetenekler, değerler, zenginlikler vardır. Onların ortaya çıkmasına, yaşama geçmesine olanak tanıyınız.

Sevdiğiniz insanlarla birlikte büyümek, gelişmek ve ilerlemek istiyorsanız, onların kendi başlarına gelişip büyümeleri, kendilerine özgü yetenekleri ve zenginlikleri otaya dökmeleri için olanak sağlayınız. Gizli kalmış değerlerinin ortaya çıkması için çaba sarf ediniz.

Yeteneklerini geliştirme arzusu içinde olanı teşvik ve takdir ediniz. Hayal kurmaları için cesaret veriniz. Hayallerini gerçekleştirmeleri için yol açınız, güç ve ümit veriniz. Her birinin kendi yetenek ve değerleri ile kendileri olabilmeleri için olanak sağlayınız.

Allah insanları farklı farklı yaratmış, her kulunu da kendi yüce sevgisiyle sınırsız bir biçimde donatmıştır. İnsanlar arasındaki bu farkların farkına varmadan, farklara saygı duymadan ve insanları farkları ile birlikte kabul etmeyi öğrenmeden aranızda sevgiyi yaşatamazsınız.

Sevdikçe zenginleşirsiniz. Sevginin güvencesinde çevrenizdeki herkes rahatlıkla farklarını, yeteneklerini, güçlerini ortaya dökerler. Onlara baktıkça,

“Çevremde ne denli güçlü, yetenekli, becerikli insanlar var”

diye övünürsünüz, sevinirsiniz. Bolluğu, bereketi ve güzellikleri hissedersiniz. En önemlisi gerçek özgürlüğe ulaşırsınız.

Çevrenizdeki insanları geliştirir, büyütür, güçlendirirseniz hiç kimseyle mecbur olduğunuz için birlikte olmazsınız, bıraksanız da yıkılmayacaklarını bilirsiniz. Özgürce sevmenin mutluluğunu ve sevincini yaşarsınız.

Yaşamınız boyunca çevrenizi sevgiyle gözleyiniz. Farkların farkına varınız; farkların zenginliği içinde yaşayınız.

İnal Aydınoğlu
Alıntıdır.



Kayıtlı

Hamdım             Piştim            Yandım
Sayfa: [1]   Yukarı git
 
Gitmek istediğiniz yer: