bozkir.net Bozkir Forum Arsivi 08 Mayıs 2025 - 04:33 *
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun.

Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz
Duyurular:
Mesaj yazmaya başlamadan önce Forum Kurallarını Okuyunuz.
 
 
Sayfa: [1]   Aşağı git
Gönderen Konu: Dağların sırrına vakıf olmak  (Okunma Sayısı 2397 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
osmanyilmaz
Forum Yöneticisi
*****
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 3443



« : 11 Haziran 2008 - 22:48 »

     
Dağların sırrına vakıf olmak

Dağlar& Bütün sevdiklerini yitirmişlerin, kara sevdadan bağrı yanmışların, kahrolası modern dünya içinde kaybolmuş çaresizlerin, derdini anlatacak birilerini bulamayan dertlilerin, yaşadıkları topraklardan cebren hiç sevmedikleri "yapay vatanlara" sürülmüşlerin, soysuz politikaların iğrenç metotlarıyla köleleştirilerek kimliklerinden arındırılmışların tek barınağı dağlar& Allah elçilerinin "vahiy makamı", bilge kişilerin yüce ilham maverası, ulvi inkılapların hürriyet berzahı, ilmi firarın irfan mabedi dağlar" diye söze başlıyor İhsan Süreyya Sırma , Dağların Sırrı isimli son kitabında.

Bastonunu eline alarak dağların zirvesine doğru yönelen dağlar konusunda hassas tarihçimiz, bir taraftan dağların bize ne anlatmak istediğinin sırrını çözmeye çalışırken bir taraftan da bağırlarında risalet ve nübüvvet mücadelesi veren kutlu resullerin ve nebilerin de hayat öykülerini Yüce Kur "an"dan ayetlerle anlatmaya gayret ediyor. Pek de güzel anlatıyor doğrusu&

Tarihçimiz, dağların, "yeryüzünün dengesini sağlayan birer direk birer istinat çivisi" olduğunu ifade buyuran Kur"ani bakış açısıyla, Cebel -i Rahmet"den başlıyor, Herekol Dağı "nda bitiriyor, ibret, sır ve hikmet dolu anlatılarını&

Arafat , Cudi , Nemrut , Sodom , Tur, Şapsut, Taishan, Habibu"n-neccar , Nur , Kinto, Kahlenberg , Klimanjaro , Allahü Ekber , Ozim, Fuji , Şinirvi, Erek , Herekol dağları tarihçimizin dağlarla olan düşünsel ve fıtri irtibatını açıklamak için birer numune teşkil ediyor eserde.

Birçok dağın birçok peygamberle kıssası var İslam tarihinde. Kur"an bu kıssaları insanlık âlemine ibret olsun diye anlatıyor, bir hidayet rehberi ve yol gösterici olarak& Hazreti dem"in Havva anamızla Cebeli Rahmet"e inişleri, cennetten yeryüzüne yollanmaları, Nuh Aleyhisselam "ın Allah "ın izniyle azgın sulara meydan okuyan gemisinin Cudi dağına oturması, Hz . Peygamberin "Uhud bir dağdır, biz onu seviyoruz, o bizi seviyor" buyuruşu, Rabbini çokça zikreden İbrahim Peygamberin adını zalim kraldan alan Nemrud "un eteklerinde yanan ateşte mucizevi bir şekilde güller içinde kalışı, Allah "ın emri üzerine Musa Aleyhisselam "ın Tur Dağı "nın üzerine tırmanışı, Nebiler Nebisi "nin ilk vahyi aldığı Hira mağarasını sırtında taşıyan mübarek Nur Dağı &

Birçok kutlu peygamberin birçok kutlu dağla ilişkisi var. Yüce Kur "an dağlara atıfta bulunurken aslında dağların birer canlı varlık olduklarını söyler hissedesi şuurlara. "Dağları görürsün, onları hareketsiz sanırsın. Halbuki onlar bulutların geçişi gibi hareket ederler. Bunu, her şeyi sağlam ve yerli yerince yapan Allah yapmıştır. Şüphesiz O yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır." (Neml Suresi , 88)

Yine başka bir ayette Hazreti Kur "an dağların Allah "a secde ettiğini ifade buyurarak, dağlara şöyle atıfta bulunur: "Görmedin mi ki göklerde ve yerde olanlar, güneş , ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanların çoğu Allah "a secde etmektedir." İşte dağlar böylece aynı insanlar gibi Allah "ı tespih eder, kulluk görevlerini ifa ederler.

Yine bir başka bakış açısıyla dağlar bir kutlu emaneti teslim almak teklifi ile karşılaşmışlar, Vahye muhatap olmuşlardı. Ancak kutsal emanet insanoğluna nasip oldu. "Şüphesiz biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar onu yüklenmek istemediler, bu ağır yükü yüklenmekten çekindiler. Onu insan yüklendi. Çünkü o çok zalimdir, çok cahildir." (Ahzab Suresi ; 72)

Dağlar birer canlı varlık, yeryüzünün birer istinat çivisi olarak o kadar mühimdirler ki aslında; Kur"an surelerinden birisinin ismi de "Tur""dur. "Tur", dağ anlamına gelmektedir. Dağların görevi burada bitmiyor. Yüce Rabbimiz dağlara kıyametin kopuşunda da bir görev tevdii ediyor. "Sur"a bir defa üfürülünce, yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine bir çarptırılınca, işte o gün olacak olan olmuş, kıyamet kopmuştur." (Hakka Suresi ;14). "Yeryüzü şiddetle sarsıldığı, dağlar parça parça dağılıp, saçılmış toz olduğu ve siz de üç sınıf olduğunuz zaman" (Vakıa Suresi ; 5). "Dağların atılmış, renkli yün gibi olacağı" (Maaric;9), "Yerin ve dağların sarsılacağı ve dağların akıp giden kum yığını olacağı"(Müzzemmil ;14), ""Dağlar ufalanıp savrulduğu",(Mürselat;10), o kıyamet gününde, "Dağlar yürüdükçe yürür " (Tur;10), "ve "Rabbim onları toz edip savuracak" (Taha ;105).   

Dağcı tarihçimiz ne iyi etmiş de kaleme almış bu eseri, çok şey öğrendik ve öğreneceğiz "Dağların Sırrı "ndan. İhsan Süreyya Sırma Hocamın ellerinden saygıyla öpüyor, kendisine nice uzun ömürler, sağlık/afiyet diliyorum. Bu değerli kitabı kültür hayatımıza kazandıran Beyan yayınlarına, hassaten yayın evi sahibi Ali Kemal Bey "e ve çalışma arkadaşlarına teşekkürlerimi arz ediyorum.
Akif Çarkçı
Kayıtlı

hakkımda bilgisi olmayanın fikride olmasın
www.sorkunkasabasi.com www.osmanyilmaz.tr.cx
Sayfa: [1]   Yukarı git
 
Gitmek istediğiniz yer: